Gözlük veya lense ihtiyaç duymadan dünyanın güzelliklerini görmek isteyenler için uygulanan tedaviler arasında en yaygını lazer tedavisidir. Ancak kişiden kişiye farklılık gösteren göz yapıları sebebiyle her hastaya uygulanamamaktadır. Lazer tedavisi için uygun olmayan hastalarda kırma kusurlarını düzeltmenin yanı sıra, yaşa bağlı yakını görememe ve katarakt tedavileri için de kullanılabilen trifokal (üç odaklı) merceklerin tercih edilebileceğini söyleyen Dünyagöz Samsun Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Ayan tedavi hakkında detaylı bilgiler paylaştı.
Gözlük ve kontakt lens kullanımı çoğu kişinin istemediği bir durumdur. Ancak görme kusurlarının düzeltilmesinde kullanılan lazer operasyonları, göz yapısı uygun olmayan hastalara uygulanamıyor. Göz içindeki merceğin çıkarılması sonrasında, yerine yerleştirilen trifokal göz içi mercekleri ise uygun hastaya takıldığında ömür boyu kullanılabilirken, görme kusurlarının yanı sıra, yaşa bağlı yakını görememe ve katarakt rahatsızlıklarının çözümü için de kalıcı bir çözüm sunuyor.
Doğal mercek yerine trifokal mercek
Trifokal mercekler sayesinde hastaların gözlük ve lenslerinden kurtulabileceğini belirten Op. Dr. Murat Ayan, “Yaşa bağlı yakını görememe sorununu ve katarakt problemlerini çözmede kullanılan bu mercek tedavisi yakın, ara mesafe (masaüstü bilgisayar kullanımındaki gibi), uzak ve astigmat problemlerine aynı anda çözüm üretebilmektedir. Gözlerimizin içindeki doğal mercekler, farklı hastalıklar ve geçen yılların etkisi ile saydamlıklarını ve esnekliklerini yitirerek, görmede ciddi problemler oluşmasına yol açabilir. Bu merceklerin yerine yerleştirilen premium göz içi mercekler yardımıyla her türlü uzaklık arasındaki geçiş mümkün kılınarak, gözlük ve lenslerden bağımsız olarak iyi görme imkanı sağlanmaktadır. Trifokal mercek ameliyatları; yakın, uzak ve astigmat gibi görme sorunlarına karşı çözüm olarak, tercihen 45 yaşını doldurmuş ve göz yapısı uygun olan hastalara önerdiğimiz bir tedavi yöntemidir. Bu mercekler halkalı yapıya sahip trifokal ya da genişletilmiş odak mesafesine sahip (EDOF – enhanced depth of focus) yapısında olabilmekte; hastamızın göz ve kişilik yapısına uygun olanı göz içine yerleştirilebilmektedir. Bu merceklerde bulunan halkaların bir bölümü uzağı, bir bölümü ise yakını ve orta mesafeyi görmede yardımcı olurken, torik dediğimiz versiyonları ise astigmat probleminin düzeltilebilmesini de mümkün kılmaktadır. Trifokal merceklere uygun olmayan hastalarımızda ise EDOF mercekler gözlük bağımsızlığı yaratma anlamında elimizi güçlendirmektedir. Gözde görmeyi sağlayan sarı noktanın üzerine hem uzaktaki hem yakındaki görüntüler, trifokal ya da EDOF mercekler sayesinde net olarak düşmektedir. Kısa sürede adapte olunabilen bu durum sayesinde hastalar, gözlüklerinden bağımsız olarak hayatlarının geri kalan kısmını sürdürebilirler” şeklinde konuşuyor.
Katarakt ameliyatında da kullanılabilir
Premium mercek tedavilerinde, göz içindeki doğal merceğin alınıp yerine birden fazla odak kabiliyetine sahip merceklerin konumlandırıldığını söyleyen Op. Dr. Murat Ayan, “Bu tedavinin en büyük getirilerinden bir tanesi ise, katarakt rahatsızlığından şikayet eden hastalarda, amel kataraktı tedavi etmenin ötesine geçerek, uzak-ara mesafe-yakın gözlük kullanımını da en aza indirilmesidir. Yapılacak detaylı muayene ve tetkikler sonucunda, hekim ve hasta bilgi alışverişinde bulunarak en uygun mercek modelinin hangisi olacağına beraber karar vermektedir. Yerleştirilen merceklerin ömür boyu kullanılabiliyor olması, alerji yapmaması ve göz dokusuna uyumlu olması ise en büyük avantajları” şeklinde bilgiler verdi.
Hasta seçimi ve ön muayene önemli
Tedavi uygulanacak hastanın ihtiyaçlarının doğru belirlenmesinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Murat Ayan, “Hasta için uzağı mı yakını mı görmenin daha önemli olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Her şeyden önce, detaylı bir göz muayenesi yapılması lazım. Her hastanın göz yapısı bu ameliyata uygun olmayabilir. Hastanın pupil boyutlarının yanı sıra kataraktı olan hastaların mesleki durumu, yaşı, okuma alışkanlıkları gibi etkenler dahi hasta seçimini etkileyen faktörlerdir. Ameliyat öncesinde, doktor tarafından hastaya bilgilendirmenin detaylı olarak yapılması da ameliyatın başarısını direkt olarak etkileyecek faktörlerden bir tanesidir. Doğru hasta seçimi, uygun teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurum ve hekimin tecrübesinin yanı sıra, kullanılan merceğin doğru seçilmesi ve belirli bir kalitenin üzerinde olması sayesinde bu ameliyatlarda yüksek bir başarı oranı yakalanmaktadır. Ameliyat sonrasında ise hastalar, yaklaşık 3-4 haftalık bir süreç boyunca damla kullanmalı ve gözlerine özen göstermelidir. Görme, yaklaşık 1-2 gün içerisinde normal seviyelerine ulaşırken, hastalar bu kısa sürenin ardından normal hayatlarına dönebiliyorlar.” diyerek sözlerini tamamladı.