Mühendisin "Sağlıklı Mutfağı"nın Müdavimi Doktorlar

SAMSUN HABER - Samsun'da "sağlıklı beslenmeye" kafa yorarken 30 yıllık inşaat mühendisliğini bırakıp kendini mutfakta bulan Enis Özdoğan'ın açtığı lokanta, en çok sağlık sektöründe çalışanlardan rağbet görüyor.

Otuz yıl sürdürdüğü inşaat mühendisliği ve müteahhitlik işini bırakarak aşçılık yapmaya başlayan 59 yaşındaki Enis Özdoğan, geleneksel Türk mutfağından örnekleri müşterilerine sunuyor.

Özdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yılı aşkın süre mühendislik ve müteahhitlik yaptıktan sonra "sağlıklı beslenmeye" odaklandığını anlattı.

Şekerin zararları, hangi yağı kullanmalı derken kendini mutfakta bulduğunu ve ilk olarak evde ekmek yaptığını söyleyen Özdoğan, şunları dile getirdi: "Ekmeği yaparken tam buğday unu kullandım ama hazır maya kullandım. Daha sonra onun zararlı olduğunu öğrendim ve mayayı da kendim yaptım. Süt kullanmadan peynir yapılabileceğimi öğrendim. Basit köy peynirinden, Diyarbakır'ın örgü tulumundan hellimine, kaşar peynirine kadar çok çeşitli peynirler yapmaya başladım. Pastırma, sucuk neredeyse evde yapılacak her şeyi kendim yapmaya başladım. Daha sonra hobi olarak lokanta açtım."

- "Yemek yapmaya Selçuklu mutfağından başladım"

Amacının bir ekip kurarak menüler hazırlamak olduğunu ancak yaklaşık 5 yıldır lokantasının hem aşçılığını hem de işletmeciliğini yürüttüğünü belirten Özdoğan, açık öğretimde ahçılık programına devam ettiğini, önümüzdeki yıl programı bitirerek ahçılık diplomasını alacağını kaydetti.

Özdoğan, Türk mutfağı ağırlıklı yemekler yaptığını belirterek, şöyle devam etti: "Yemek yapmaya Selçuklu mutfağından başladım. Çeşitli yayınlar aldım. Osmanlı mutfağı ve yerel mutfaklar Antep, Mardin, Çorum, İzmir, Ayvalık gibi yörelerin yemeklerine baktım. Onları uyarlamaya çalıştım. Hem geleneksel yemeklerimizi yaşatmak istiyorum hem de bu yemekleri eskiden olduğu gibi kullanılan doğal malzemelerle yapmaya çalışıyorum. Beş yıl içinde buraya hiçbir şekilde margarin ve ayçiçeği yağı gibi zararlı yağlar girmedi. Mümkün olduğu kadar köy tereyağı kullanıyoruz. Yoğurdumuzu kendimiz mayalıyoruz. Mevsim dışında sebze kesinlikle kullanmıyoruz. Hangi mevsimde hangi sebze çıkarsa onu kullanıyoruz."

- "Müşterilerimin büyük bir bölümü doktor"

Özdoğan, işlettiği lokantanın görünür bir yerde olmadığını, ama giderek belirli bir müşteri kitlesine sahip olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Kulaktan kulağa yayılarak müşteri kitlemiz oluştu. Müşterilerimin büyük bir bölümünü doktorlar oluşturuyor. Adliye yakın olduğu için avukatlar, adliye çalışanları, hakim ve savcılar geliyor. Mimar ve mühendis arkadaşlarımız da geliyor. Özellikle beslenmesine dikkat edenler burayı tercih ediyorlar. Böyle bir kitlemiz oluştu. Evlerinden daha çok burada yemek yiyorlar diyebilirim."

- Doğal ve geleneksel yemekleri seçiyorlar

Lokantanın müdavimlerinden aile hekimi Çağlar Sağlam, doğal malzemelerden geleneksel usullere göre yapılan yemekleri tercih ettiğini söyledi.

Her gün fast food yemekten sıkıldıklarını ifade eden Sağlam, "Burada annemizin biz çocukken yaptığı yemekleri bulabiliyoruz. O lezzeti yakalayabiliyoruz. O yüzden tercih ediyorum. Çok uzun zamandır her öğlen gelmeye gayret ediyorum." dedi.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen de "Enis Beyin yemekleri çok lezzetli. Temizlik de çok önemli. Ben fakülteden buraya geliyorum. Çok geniş bir menüsü var. Biraz seçiciyim. Aradığım lezzeti burada buluyorum." diye konuştu.

Geleneksel tatları uzun süredir bulamadıklarını söyleyen Dr. Esin Böke de "Lezzeti ve temizliği tartışılmaz. Enginarın, deniz börülcesinin nereden geldiği belli. Farklı tatlar bize sunuyor." ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Oktay Yapıcı ise sağlıklı ve doğal beslenmeye çalıştığını vurgulayarak, şunları dile getirdi: "İnsanların hastalanmadan doğru beslenme kurullarına uyması gerekir. Sağlıklı beslenme önemli. İnsanlar genelde sağlığı gidince, tansiyonu çıkınca spor yapmaya ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorlar. Bu yanlış. Küçük yaşta doğru beslenme alışkanlıklarıyla sağlıklı bir hayat sürme hedefimiz olmalı. Yemek de bu yönden önemli."