Minimalizm ve Minimalist Yaşam Felsefesi

Sadeliğin ve nesnelliğin ön planda tutulduğu bu akım hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, minimalist yaşam felsefesi ne demektir gibi soruların cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz.

YAŞAM 19.11.2018, 18:06 19.11.2018, 23:53 H. Eren
Minimalizm ve Minimalist Yaşam Felsefesi

Minimalizm, benim 20 yılı aşkındır kafa yorduğum bir konu. Minimalizm kelimesinin varlığını bile bilmediğim zamanlarda, fazla eşyalardan kurtularak yaşam konforumu artırmaya çalışmamla başladı her şey. Daha sonra İnternet çağının başlamasıyla insanın bireysel zamanının ve odağının azalması sonucunda zihinsel süreçlerin de minimalize edilmesi gerektiğini farkettim.

O zamandan bu yana geçen sürede minimalist yaşam için neler gerektiği konusunda epey düşünme fırsatım oldu. Herhangi bir şeye veya sürece baktığımda, onun minimize edilmesi için ne yapılması gerektiğine dair düşünmek, yaşamımın normal bir parçası haline geldi. Yine de tam anlamıyla bir minimalist olamadım. Çünkü şehirde yaşayan bir insan olarak vazgeçemeyeceğim şeyler var. İşimin neredeyse tamamı bilgisayar ve İnternetle ilgili. Tüketimi tamamen durduramıyorum. yaşam şeklimi radikal biçimde değiştiremiyorum. Zaten değiştirmek de istemiyorum.

O halde minimalizm benim ne işime yarayacak? Benim, kendim için minimalizmden anladığım; şehirde yaşayan ortalama bir insanın, yaşam tarzından tamamen vazgeçmeden, yeni çağın getirdiği bazı olumsuzlukları azaltarak veya ortadan kaldırarak yaşam konforunu artırmak.

Minimalist yaşam nedir?

Minimalist yaşam; insan hayatındaki maddi ve manevi unsurları, ihtiyaçlara göre sınırlayıp en aza indirgeyerek, daha fazla odaklanabilirlik, hareket serbestliği, yaşam konforu ve kalitesi kazandıran yaşam şekli anlayışıdır.

Neden minimalizm?

Özellikle son 15 yılda bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerleme sebebiyle yaşamın artan hızı ile her geçen gün katlanarak artan bilgi yoğunluğu, ürün çeşitliliği ve bolluğu, değişen alışveriş ve tüketim alışkanlıklarımız, özetle değişen yaşam şeklimiz sebebiyle kaldırabileceğimizden daha fazla bilgi yoğunluğuna, kullanabileceğimizden daha fazla ürün ve tüketim seçeneğine boğulmuş durumdayız.

Daha çok tüketiyor, daha çok çalışıyor, daha fazla öğrenmeye çabalıyoruz. Daha çok tüketiyoruz, sebebini bile bilmeden. Bize sunulan her şey artık daha fazla, ama daha mutlu değiliz. Oysa ki mutlu olmak için yaşıyoruz, demek ki yanlış olan bir şeyler var. Tüm bunları yaparken ise yaşam akıp gidiyor, biz ise anı yaşıyamadan, sürekli bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz sürekli. Ancak yaşam, yaşadığınız ana odaklanıp tadını çıkarabildiğinizde güzeldir.

Günümüzde teknoloji, hayatımızı kolaylaştırdığından çok daha fazla bizi esir ediyor, üzerimize yeni sorumluluklar yüklüyor ve zamanımızı giderek daha fazla çalıyor. Oysa ki teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması, bizlere zaman kazandırması gerekmiyor muydu! Öyle olmadı. Sahip olduklarımız bizim sahibimiz oldu.

Yeni yaşam şeklimizin ortaya çıkardığı sonuç şu: İnsanlar artık kendisi için yaşayamıyor. Daha fazla çalışıyoruz, daha fazla üretiyor, daha fazla tüketiyoruz, ancak kendimizle ilgilenebilecek vaktimiz giderek azalıyor. İnsan olarak giderek daha fazla bireyselleşiyoruz. Çünkü yakın çevremizden başkasına, hatta kendimize ayıracak zamanımız bile pek kalmadı.

Bu yaşam şeklini olduğu gibi kabul etmek zorunda değiliz. İşte minimalizm buraya devreye giriyor. Bu yeni çağın ortaya çıkardığı olumsuzlukları en aza indirmek ve bertaraf etmek adına bir takım önlemler alınabilir. Hayatımızı, çevremizi, ilişkilerimizi ve zihinsel süreçlerimizi sadeleştirerek daha kaliteli, konforlu ve özgür bir yaşama sahip olabiliriz.

Nesnelerin esiri olmamak ve mülkiyetçi anlayışı terk etmek

Minimalist yaşayabilmek için nesnelerin esiri olmaktan kurtulmak gerekiyor. Öncelikle paraya, hayatı idame ettirmeye yardımı olan bir araç olmaktan öte bir anlam yüklememek gerekiyor. Yani parayı sevmekten vazgeçmelisiniz. Parayı ne kadar sevdiğinizi anlamanın yolu, fiziksel dünyanın gerçekleri ile mutluluğunuz çakıştığında, mutluluğu ne kadar hızlı ve kararlı bir şekilde seçebildiğinize dikkat etmektir. Uçuk bir örnek verelim: Sevgilinizden vazgeçmeniz için ne kadar para istersiniz? Hızlı bir şekilde ve gerçekten kalpten, “sevgilim hiç bir paraya değişilmez diyorsanız” parayla işiniz yok demektir. Eğer hımm, 1 milyon dolar fena olmaz diye düşünüyor veya küçük de olsa bir duraklama yaşıyorsanız henüz paranın etkisinden kurtulabilmiş değilsiniz demektir. Daha almanız gereken yol var.

Aynı şekilde nesnelere sahip olmak da hayatın bir gerekliliği olmaktan çıkmalı. Nesnelere aşırı şekilde bağlılık, o nesnenin kaybı sonucunda ciddi üzüntülere yol açar. İşte sizin kurtulmanız gereken zihinsel durum tam olarak bu. Oysa ki tüm bu zihin yapısını terkedip, en önemli olan şeyin maddeler değil, bizler olduğunun farkına varırsak, o zaman maddelerin gelip geçici olduğunu, kayıplarının telafi edilebilir olduğunu anlarız ve maddelerin bizi üzmesine izin vermeyiz. İsviçre Sigorta’nın bir reklamında dediği gibi, “Arabanız mahvolmuş olabilir, ama gününüzün mahvolması gerekmez”.

Nesneleri, hayatımızın merkezi olmaktan çıkarıp kendimizi merkeze koymalıyız. Sahip olduğumuz her nesneyi saklamak zorunda değiliz. Tabi ki bizim için hatıra niteliğinde olan nesneleri kastetmiyorum. Ancak bunlar dışında kalan ve işlevini yitirmiş, kullanmadığınız nesneleri başkaları ile paylaşmıyor, bir ilerine hibe etmiyor hatta satmıyorsak, açık bir şekilde nesnenin kontrolü altındayız demektir. Bu davranış, özünde kötü niyet barındırmasa da sosyo-ekonomik bir yararsızlık söz konusudur. Ben, kullanmadığım eşyalarımı düzenli olarak ya arkadaşlarıma veriyor ya da bir yerlere bağışlıyorum. Yani satma seçeneğini bile tercih etmiyorum.

Peki bir nesnenin atıl durumda olduğuna nasıl karar verirsiniz? Aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:

  • Bunu ne kadar sık kullanıyorum?
  • En son ne zaman kullandım?
  • Bir daha ne zaman kullanırım?
  • Benim için ne kadar gerekli?
  • Tekrar ihtiyaç duyarsam, kolayca yeniden temin edebilir miyim?

Bu soruların cevapları, nesnenin vazgeçilmez olup olmadığını kafanızda netleştirecektir.

Mülkiyetçiliğin sosyal yararsızlığının yanında kişinin kendisine de verimsiz geri dönüşleri vardır. Yılda sadece iki veya üç hafta kullanacağınız ve yıl boyu vergisini, faturalarını düşündüğünüz, hırsız girer mi kaygısını taşıdığınız bir yazlığa sahipseniz mülkiyetçi, buna harcayacağınızdan çok daha azı ile 5 yıldızlı bir otelde tatil yapmayı tercih ederim, ne gerek var az kullanılan bir şeye kalıcı olarak sahip olmaya diyorsanız minimalist düşünüyorsunuz demektir.

Bunlar, sadece birkaç örnekti. Minimalist yaşamak için yapılması gereken her şeyi sıralamaya kalkarsam uzun bir liste olur. Ben şimdilik bu yazıda minimalist yaşamaya çalışmanın ana hatlarından bahsetmeye çalıştım.

Bana göre minimalizmde nihai hedef nedir? Eğer hayatınızı bir sırt çantasına sığdırabiliyorsanız minimalizmde son noktaya gelmişsinizdir demektir. Hiç kolay değil ama yapabilenler var. Siz böyle olmak zorunda mısınız? Tabi ki değil. Herkesin kendisi için belirleyeceği minimalist yaşam şekli farklılık gösterebilir.

Minimalist olmak demek, hiçbir şeye sahip olmamak değil, sadece gerekenlere sahip olmaktır. Paranın, nesnelerin önemini ve gücünü bilmek, ancak bunun sizi kontrol ederek mutsuz etmesine izin vermemektir.

Platon, minimalizmi 2400 yıl kadar önce şu sözü ile çok güzel açıklamış;

“Önemli olan, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”.

Kaynak: Haber Merkezi
Yorumlar (0)
banner1060
17
az bulutlu
Namaz Vakti 27 Nisan 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14