Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “Devlet kurumlarında çalışan yaklaşık 8 bin şube müdürü ile 30 bin şefe reva ek gösterge zulmü ve diğer haksızlıklar bir an önce giderilerek kamuda çalışma barışı sağlanmalıdır” dedi.
Hanefi Bostan, 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la 657 sayılı Kanun’a ekli II sayılı ek gösterge cetvelinde değişiklik yapılarak daire başkanlarının ek gösterge mağduriyetlerinin giderilerek emeklilikte üniversite daire başkanlarına kısmi ve diğer daire başkanlarına ciddi bir maaş artışı yapıldığını söyledi. Bu yeni düzenlemenin emekli olmuş daire başkanları ile dul ve yetimleri için de geçerli olduğunu kaydeden Bostan, “Ancak daire başkanlarının ek gösterge mağduriyeti giderilirken, şube müdürü ve şeflerin ek gösterge mağduriyeti giderilmemiştir. Şube müdürleri ve şefler emekli olurken bir memur emeklisi kadar emekli maaşı alacaktır. Bu durum haksızlıktan başka bir şey değildir. Yine 666 sayılı KHK ile kamuda çalışanların ücretlerine yapılan iyileştirmelerde şeflerin unutulmuş olması, maiyetlerinde çalışan memurlarla aynı maaşı almalarına neden olmuştur. Şefler doktora yapsalar dahi kadro dereceleri 3. dereceden aşağıya inememektedir. Bu da özel hizmet tazminatının düşüklüğü nedeniyle emsallerine göre daha az maaş almalarına neden olmaktadır” dedi.
Eşit işe eşit ücret politikasıyla yapılan düzenlemeler sonucu şeflerin maaşlarının sürekli eridiğini savunan Hanefi Bostan, “Maiyeti altındaki memurla maaşları eşitlenmiş, aynı yönetim grubundaki şube müdürleriyle ise arasındaki maaş farkı bin 200 TL’yi geçmiştir. 666 Sayılı KHK şefler adına bazı kurumlardaki istisnaları bozmamış, Adalet Bakanlığı şeflerin özel hizmet tazminatı 772 TL iken Milli Eğitim ve diğer bazı kurum ve kuruluşlarda görev yapan şeflerin özel hizmet tazminatı 421 TL’de kalmıştır. Bu da yaklaşık 350 TL’lik bir fark demektir. Adalet hizmetleri tazminatındaki farklı uygulama, eşit işe eşit ücret politikasına aykırılık teşkil etmektedir. Yönetici konumunda olmalarına rağmen şeflerin ve şube müdürlerinin ek göstergeleri 2200 olarak belirlenmiş, makam ve görev tazminatı da verilmemiştir. Buna karşın yönetici grubunda yer almayan müfettiş ve a düzeyi uzman kadrolarına 3600 ek gösterge ile makam ve görev tazminatı verilmektedir. Bu da maaşlar arasında uçuruma neden olmaktadır. Nitekim bir şef uzmandan 2 bin 200 TL daha az maaş almaktadır. Ayrıca, emekli olduklarında maaşları düştüğünden şef ve şube müdürleri 65 yaşına kadar emekli olmayı düşünmemektedir. Diğer taraftan ek göstergelerde teknik hizmetler sınıfında 2 yıl ve 4 yıllık yükseköğrenim ayrımı yapılmışken, genel idare hizmetleri sınıfında böyle bir ayrım söz konusu değildir. 2 yıllıklarla 4 yıllık yükseköğrenim görenlerin ek göstergeleri aynı şekilde 2200 olarak belirlenmiştir. Bu da Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır” açıklamasında bulundu.
Hanefi Bostan, unvan ve tahsil düzeyi yeniden değerlendirilerek şef ve amir düzeyindeki yöneticiler ile şube müdürleri ve ek göstergesi 3600 olmayan diğer yöneticilerin ek göstergelerinin ön lisans mezunu olanlarda 3000, lisans mezunu olanlarda ise 3600 olarak yeniden belirlenmesi gerektiğini belirterek, “Yönetici olmayan ön lisans mezunu memurların ek göstergeleri 2400’e, lisans mezunu olanların da 3000’e çıkarılması bir zaruret haline gelmiştir. Devlet kurumlarında çalışan yaklaşık 8 bin şube müdürü ile 30 bin şefe reva ek gösterge zulmü ve diğer haksızlıklar bir an önce giderilerek kamuda çalışma barışı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
