Ali Babacan: "ilk 10 Ekonomi Arasına Girebilmek İçin Demokrasimizi Geliştirmemiz Şart"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Sanayi Odası (ISO) Meclisi’nin temmuz ayı olağan toplantısına katıldı. Babacan, "Küresel Piyasalardaki Hareketliliğin Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bugün ve Gelecekteki Etkileri" konulu toplantıda eğitim sisteminden önümüzdeki döneme dair uygulanacak ekonomi programlarına değinerek değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Sanayi Odası (ISO) Meclisi’nin temmuz ayı olağan toplantısına katıldı. Toplantıda Babacan’a, ISO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi eşlik etti. Babacan yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisi hakkında istatiski bilgiler vererek ‘’ Zamanında attığımız adımlar, aldığımız tedbirler popülizm asla tenezzül etmememiz bizim ekonomimizde önemli bazı temel noktaları güçlendirdi. Borç stoğumuz milli gelirimizin % 36 sı. Avrupada ortalama %80lerde euro bölgesinde %90’ larda Abd de %100 ü geçti. Japonya da % 240 bizde % 36. Bütçe açığımız geçen sene milli gelirimizin sadece %1.4 ü.’’ Dedi.

Geçtiğimiz Cuma günü uzun süreli finansman konulu G20 toplantısına katldığını belirten Babacan ‘’Bu Cuma günü G20 toplantılarında gündemden bir tanesi yatırımlar için uzun süreli finansman konusuydu. Bizim bu nükleer santral projelerini, 3. Havaalanı, 3. Köprü, tüp geçit derken bazı örnekler verince masadakiler adeta sessizliğe gömüldüler. Oturum sonunda ara verildi. Arada birkaç bakan ayrı ayrı yanıma geldi. Sizinle görüşsek bunları nasıl yapıyorsunuz, bu işler nasıl oluyor bir anlatsanız diye. Türkiye’de bu kamu düzeni ortaklığı yap işlet devretle yaptığımız işler. Gelişmiş ekonomiler dahi bunlar iyi işler biz neden yapmıyoruz ki diye soruyorlar. Ülkenin adını vermeyeceğim ama bizim aşağı yukarı 4 misli ekonomik büyüklüğe sahip ekonomiye sahip ülkenin bakanı geldi. Ya bizde ilk defa Kamu özel ortaklığını deneyeceğiz dedi. Belki size telefon açıp bazı şeyleri sorabilirm dedi. Bunu diyen bakanın ülkesinin ekonomisi bizim 4 misli büyüklüğümüzde olan bir ülke.’’ Dedi.

Türkiye’de ekonomiye çok önem verdiklerini ifade eden Babacan ‘’ Aynı zamanda demokratikleşmeyede çok önem verdik. Demokrasimizin ekonomiyle paralel bir şekilde beraberce gelişmesi , ilerlemesi Türkiye için olmazsa olmaz bir şarttır. Öbür türlü topal olur ve sürdürülemez olur. Mutlaka demokraside ilerlemeye devam etmek gerekiyor ve hep en iyi uluslar arası standartlardaki 1. Sınıf demokrasiyi hedeflemek gerekiyor. ‘’ dedi.

Temel hak ve özgürlükler konusunda hukukun üstünlüğü konusunda çabaların en az ekonomideki çabalar kadar önemli ve kıymetli olduğunu vurgulayan Babacan ‘’ Türkiye gerçek anlamda hukuk devleti olmadıkça bu ilk 10 ekonomiden birisi olma hedefimiz hayal olarak kalır. Yargı sistemimizin mutlaka hızlı çalışması, güvenilir olması,tutarlı kararlar alması lazım. Yerli yabancı fark etmeksizin iş dünyasının; ben Türkiye Cumhuriyetinin yargısına güveniyorum, problem çıktığında ben yargıya giderim oradan hızlı ve adil karar çıkar demesi lazım. Bunu diyemezsek ilk 10 ekonomiden birisi olmak hayal olur. Bunu diyemezsek 1. Sınıf demokrasi olmak hayal olur. Çünkü 1. Sınıf demokrasi aynı zamanda bir hukuk devleti olmakla, çok iyi işleyen yargı sistemiyle mümkün. Öbür türlü topal kalır.Olmaz.’’ dedi.

Üniversite eğitim sisteminin her anlamda değişmesi ve revize edilmesi gerektiğini söyleyen Babacan ‘’Bizim Yök başta olmak üzere üniversite sistemimizi A’dan Z’ye reforme etmemiz gerekiyor. Üniversitelerde mutlaka rekabet kültürünü getirmemiz gerekiyor. Rekabetin olmadığı yerde rehavet olur.’’ Şeklinde konuştu.

Bundan sonraki döneme dair uygulanacak ekonomi programlarından da bahseden Babacan ‘’Büyüme ve istihdam tüm ekonomilerin bir numaralı konusudur. Eğer üreterek büyüyorsak, ihracatla büyüyorsak sorun yok. Yatırımla büyüyorsak sorun yok ama bankadan kredi çekip tüketerek büyüyorsak işte o tür büyümeyle ilgili bizim kaygılarımız var. Önce hak edeceğiz sonra hakettiğimiz refaha ereceğiz. Önce kazanacağız sonra harcayacağız. Bir ailenin aylık geliri aşağı yukarı bellidir. Sürekli kredi çekipte sürekli aylık gelirinin üzerinde bir harcamayla devam etmesi mümkün değildir. Bu hem aileye sonunda bir felaket getirir, hem de makro dengelerimiz açısından , nihayetinde Türkiye’yi zora sokar. Dolayısıyla bizim büyüme modelimiz bundan sonra üretimle büyüme yatırımla büyüme ihracatla büyüme, ama tüketime hak kazan kazandığımızı harcayalım. O kadar onun ötesine geçmeyelim. Oradan gelecek büyüme zaten geçici ve saman alevi gibi oluyor. Sonunda dönüyor dolaşıyor ülkemize daha kötü bedel ödetiyor.’’ Şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan daha sonra ISO tarafından verilen iftar yemeğine katıldı.