Türkiye Kamu-Sen Samsun’dan “Bordro Yakma” Eylemi

Türkiye Kamu-Sen Samsun İl Başkanlığı “Bordro Yakma” eyleminde bulunarak basın açıklamasında bulundu.

Türkiye Kamu-Sen Samsun İl Başkanı Ahmet KESKİN’in okuduğu Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklimizin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştır.

Kamu görevlileri bugün, ağustos ayındaki toplu satış sözleşmesinden beri ifade ettiğimiz acı gerçekle yüz yüze kalmıştır.

Buna göre memurlar ortalama 160 TL, emekliler ise 100 TL zamla 6 ay boyunca idare etmek zorunda kalacaklardır.

TÜİK’in rakamlarına göre, geçen yıl gıda fiyatları ortalama %10,9; mutfak tüpü %17,6, doğalgaz %22, elektrik %18,3 zamlanmışken, maaşlara %4 zam yapmak, memur ve emeklilerle alay etmektir.

Ekonomi iyi yolda, istikrar sürüyor, enflasyon düşüyor masalı, çarşı pazardaki gerçek fiyatlarla kâbusa dönmüştür.

Hedef enflasyonu düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi enflasyon canavarına teslim etmişlerdir.

İktidar 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam %9,2 zam yapmıştır.

  

Milletimizin tüketmek zorunda olduğu gıda, temizlik, sağlık, ulaşım, haberleşme, ısınma, kira gibi ürünlerdeki fiyat artışları ise, 2019’da gerçekleşen enflasyonun kat kat üzerindedir.

Eğitim, sağlık, ulaşım gibi harcamalar enflasyonun üzerinde zamlanmıştır.

Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir.

Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır.

Sebze, meyve el yakmaktadır.

Ekmeğimiz bile %13,5 zamlanmıştır.

Buna rağmen memurlara 2020 yılı için %4+4, 2021 için ise %3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir.  

Yeniden değerleme oranları %22,58 olarak belirlenirken memur maaşlarına %4+4 zam yapmak hangi adalet anlayışıyla bağdaşmaktadır?  

Gerçekler ortadayken çocuk parası, aile yardımı, doğum, ölüm yardımları, ek ödemeler, ek dersler, fazla mesai ücretleri ve tazminatlara da ayrıca bir artış yapılmamıştır.  

Duruma bakıldığında bu yıl da maaşların eriyeceği, alım gücünün düşeceği açıktır.

Toplu sözleşme tiyatrosuyla, memurlarımız 2021 sonuna kadar devreden çıkarılmıştır.

Kıymetli arkadaşlarım,

Bugün memurlarımız maaşlarını aldılar ve acı gerçekle yüzleştiler.

Bizler, Türkiye Kamu-Sen olarak, maaş zamlarının yetersiz olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını ifade ediyor, acil çözüm bekleyen sorunlar için bir memur paketi hazırlanmasını istiyoruz.

Malum sendika ise durumdan hoşnut olacak ki, eriyen maaşlara, unutulan 3600 ek gösterge vaadine, yardımcı hizmetlilere, haksızlıkların kaynağı mülakata, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine, gelir vergisi mağduriyetine, bayram ikramiyesine ve emekli maaşlarına dair tek bir kelime etmiyor. 

Takke düşmüş, kel görünmüştür.

Biz buradayız.

Dün söylediğimiz doğruları, bugün de söylüyoruz.

Memurların haklarının budanmasına seyirci kalan, pasif tutumuyla destek olan malum sendika nerededir?

Memur maaşına yapılan %4 zam, maaşlara ortalama 160 lira zam demektir.

Bir ailenin zorunlu harcamaları ortalama 730 lira artmışken, 160 lira zamma neden tek kelime edemiyorlar?

    

Emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, tek bir konuyu dahi müzakere etmeden, 1 ayı heba edenler memurun karşısına hangi yüzle çıkacaklar?

Memurlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullananlar, sendikacılığın yüz karaları elbette bir deliğe gizleneceklerdir.

Buradan memur arkadaşlarıma sesleniyorum.

Şaşırmadım sırtımdan vurana, ben alıştım yalana dolana  diyerek, sineye çekip, bunların yalan rüzgarına kapılmaktan vazgeçin.

Hayallerinizin kahramanı, masanın figüranı olmuştur.

İşiniz, aşınız, geleceğiniz için umutla tutunduğunuz o dal, sizi haince silkelemiştir.

Matematik, sadece ihanetleri üst üste koyarak toplamak için öğrenilmez, hesap ortadadır.

Hançerlenmek istemiyorsanız, kiminle sırt sırta verdiğinize iyi bakınız.

Özü yalan olanın sözüne güven olmaz.

Bunlara aldanmayın, bunları başınıza konan talih kuşu sanmayın.

Bu nankörleri ellerinizle beslersiniz semirirler, sıra icraata gelince de havalanıp üstünüze pislerler.

Biz, gerekirse simit satmayı da, limon satmayı da biliriz, bu ekmek parasıdır şereftir deriz.

Ancak, biz memuru satmayı bilmeyiz,

Çünkü biz Türkiye Kamu-Sen’iz.