SP İl Başkanı Temel Armutçu; “Suriye ve hedef Türkiye”

Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu yaptığı açıklamada; “... Onlar, Türkiye; Suriye'yle, Irak'la ve İran'la çatışsın istiyorlar... Komşularıyla savaşan bölünmüş bir Türkiye oluşturulmak isteniyor...” ifadelerini kullandı.

Armutçu yayımladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Yaşadığımız coğrafyada dış siyaseti değerlendirirken; sadece günlük olaylar ve gelişmeler üzerinde yorum yapmak oldukça yanıltıcı ve eksik olur.

Zira "Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar zengin bir ülkedir" diyenlerin asırlara dayalı plan ve programları ile bu planlara göre kullanılan iç ve dış destek mekanizmalarını da kısaca hatırlatmakta fayda vardır.

Bugün Orta Doğu bölgesinde suya sabuna dokunmadan menfaat elde eden tek ülke terörist İsrail devletidir.

İsrail'in bu başarısı Ak Parti iktidarlarının hatalı politikalarının bir sonucudur.

Siyonizmin koç başı Amerika'nın; "çağların yeni düzeni" adıyla sürdürdüğü asırlık politikalarında "Amerika'nın büyük mührü" çerçevesinde oluşturulan "The Greater Middle East-Büyük Ortadoğu Projesi" uygulanmak üzere ABD Dış İşleri Bakanı tarafından 2003 yılında "Orta Doğu'da 22 ülkenin haritası değişecek" şeklinde deklare edildiğinde;

Biz Saadet Partisi olarak 22. ülkenin Türkiye olduğunu söylemiştik. O zaman Ak Parti Genel Başkanı tarafından BOP projesinin eş başkanı olmakla övünülerek Meclis'te İsrail dostluk grubu kurulmuş ve hatta TBMM'nin açılışına İsrail cumhurbaşkanı onur konuğu olarak davet edilerek "Bizim Orta Doğuda dış politika önceliğimiz İsrail devletinin güvenliğidir!" açıklaması tüm dünyaya ilan edilmişti.

Amerika tarafından Irak işgal edildiğinde ise yine Ak Parti Genel başkanı tarafından; "Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmesi için dua ediyorum!" açıklaması yapılmıştı.

Neticede Irak'ın kuzeyinde henüz adı konulmayan fiili bir Kürt devleti oluşturulmuştur. Şimdi Amerika tarafından Suriye'nin kuzeyinde yine aynı durum yapılmak istenmektedir.

Yaklaşık altı yıl evvel Ak Parti Hükümeti, "Ortadoğu'da PYD benim kara gücümdür." diyen Amerika tarafından Suriye'nin kuzeyinde planlanan Kürt devleti için; 50.000 tır silah ve teçhizat göndermek suretiyle yaklaşık 100.000 kişilik bir savunma gücü oluşturulmasına sadece seyirci kalmıştır ne yazık ki.

ve aynı Amerika için Ak Parti hükümet yetkilileri hâlâ "stratejik ortağımız" ! tabirini kullanmaktalar!

Bugün Orta Doğu'daki mevcut durum; O zamanki gelişmeler ışığında bugünü göremeyen Ak Parti'nin ferasetsiz politikalarının bir neticesidir. (FETÖ-PKK-PYD-IŞİD...gibi terör örgütlerinin küresel emperyalizmin amaçlarına hizmet etmek üzere ağırlıklı olarak CIA ve MOSSAD  tarafından kurulup yönetildiği, 'Fetö İmamları' olarak isimlendirilenlerin ise aslında özel eğitimli MOSSAD ve CIA ajanları olduğu halen görmezden gelinmektedir. Bütün bunları belirtmemizin nedeni AK PARTİ iktidar olduğunda 10-15 yaş aralığında olanların bugün 30-35 yaş grubu aralığında olmasıdır)

Devlet; Kişisel öfke ve muhabbet ile değil, 'Devlet Aklı' ile yönetilir. Devlet aklının ana çerçevesi ile uygulama esas ve usulleri ise TBMM'de görüşülür ve belirlenir.

Bugün Türk Dış Politikasında yaşanan sorunların asıl nedeni; uygulanan Orta Doğu ve Suriye politikalarının TBMM'de görüşülüp belirlenmemiş olmasıdır.

Devletler yöneticilerin şahsi şirketi veya malı değildir. Yani Amerika Trump'ın, Rusya Putin'in ve Suriye de Esad'ın tapulu malı değildir.

Türkiye'nin Amerika yönlendirmesiyle, Esad muhalifleri üzerinden Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) ile desteklediği program amacına ulaşamamış ve fiilen karşılıksız kalmıştır. Bütün dünyada Suriye resmî devlet rejimi olarak halen kabul görmekte olan Esat yönetimi Türkiye tarafından muhatap alınmadığından dolayı, kilometrelerce öteden gelen Amerika ve Rusya bizim güney komşumuz olmuştur.

En başta olduğu gibi bugün de resmî Suriye yönetimi ile görüşülerek; PKK-PYD ve IŞİD konusundaki hassasiyetlerimiz belirtilerek; pekala ve katiyetle, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehtid eden terör unsurlarının yok edilmesi veya uzaklaştırılmasının fiilen sahada teminat altına alınması konusunda mutabakat oluşturulur.

Böylece Amerika ve Rusya'nın bölgedeki varlığı da anlamsız hale gelerek  ortadan kalkarak, Büyük İsrail Oyunu da bozulacaktır. Türk Devleti; diplomatik kurumları, sahadaki askerî ve istihbarat gücü ile bunu başaracak olgunluk ve dirayete sahiptir.

Afganistan ve Irak'ı çeşitli bahanelerle işgal edip zulmedenlerin, şimdi Suriye'yi huzura kavuşturacağını beklemek en basit ifadeyle boş bir hayal olur!

"Asıl Hedefleri Türkiye'dir... Onlar, Türkiye; Suriye'yle, Irak'la ve İran'la çatışsın istiyorlar... Komşularıyla savaşan bölünmüş bir Türkiye oluşturulmak isteniyor... Bu emperyalizm ve siyonizm'in plânını bozmamız lâzım." gibi çeşitli açıklamalarla Erbakan hocamız yıllar önce 90'lı yıllarda, bugün karşı karşıya kaldığımız tehlikeler hakkında uyarmıştı.

Bizler de Erbakan hocanın talebeleri Saadet Partisi olarak, aynı şekilde uyarı görevini yapmaya devam ediyoruz.”