banner1047

banner1046

15.09.2020, 09:42

ŞEHİR VE İNSAN

İnsan bir şehri niçin sever, bir coğrafyanın neden âşığı olur? Üzerinde etraflıca düşünülmesi gereken cevabı derin bir soru bu aslında. Sevdiklerimizden, geleneğimizden, kültürümüzden bizi kendine çeken bir hatıra, bir koku, bir ses, bir renk varsa severiz o şehri. Bunlar yoksa şehir dediğimiz şey kupkuru bir toprak parçasıdır. Bizi yaşadığımız şehre bağlayan hayallerimiz ve umutlarımızdır belki de. Bu yazımızda şehir üzerine kafa yoralım isterseniz biraz.

**

İnsanoğlu fani bir varlık. Allah’ın (c.c) kendisine verdiği vade süresince bu dünyada yaşar ve nihayetinde ölümle bu dünyaya veda eder. Dostları olur, sevdiği olur, ailesi olur, bir gün gelir unutulur gider. Çünkü dünya telaşe yeridir ve burada vefa aramak da çok mantıklıca değildir. Hele de şu yaşadığımız modern zaman dilimlerinde… Biz de unutuyoruz zamanla hiç unutamayacağımızı zannettiğimiz simaları. Ancak bizde derin izler ve hatıralar bırakanlar istisna. Onlar kendilerini zaman zaman geçmişin sisli perdelerini aralayarak bize hatırlatıyor. Biz de onları özlemle yâd ediyor, dua ediyoruz.

*

İnsan bu dünyaya yaşadığı şehirleri imar ederek, o şehirlere ruhundaki ulvi hisleri nakşederek izler bırakır. Şehir ve insan… Şehri insan ve o çağın ruhu inşa eder, insanı da bir anlamda şehir… Tabii bu, insanda var olan medeniyet tasavvuru ve inşası gibi çok önemli iki yeteneğe bağlı. Tarih sahnesinden nice topluluklar, nice milletler gelip geçti. Bu topluluklardan bazılarına baktığımızda onlardan geriye güçlü ve ayakta kalan şehirler kalmadığını görürüz. Kendileriyle beraber şehirleri de tarihin çöplüğünde kaybolup gitmiştir. Çünkü bu toplulukların hiçbir zaman güçlü bir medeniyet kurma yetenekleri ve tecrübeleri olmamıştır. Güçlü devletler ve medeniyetler kurabilme yeteneği de bir nevi Allah vergisidir diyebiliriz. Türk milleti güçlü devletler ve medeniyetler kurma noktasında diğer topluluklardan daha üstün özelliklere sahiptir. Yüzyıllara meydan okuyarak bugünlere kadar gelmiş, medeniyet dünyamızın kodlarını taşıyan Müslüman Türk şehirleri bunun canlı ve müşahhas şahitleridir. Biz, yurt tuttuğumuz topraklarda adalet ve esenliği tesis ettiğimiz gibi bu topraklarda inşa ettiğimiz eserlerle de kalıcı olmayı hedeflemişiz. Yurt tuttuğumuz topraklara bir daha silinmemek üzere imzamızı atmışız. Şehirlerimizde insanı rahat, huzur, esenlik ve sulh içinde yaşatmışız. Yeryüzünü maddi ve manevi anlamda imara çalışmışız.

*  

İnsan, yaşadığı evinden başlayarak bütün şehre velhasıl dünyaya hoyratça dokunuşlarla yaklaşmamalı. Bir sanatkâr edasıyla ruhundaki güzellikleri evine, işyerine, okuluna, ibadethanesine, yoluna, ırmağına, dağına, taşına yansıtmalı. Ey insan, şefkatle, incelikle, zarafetle, merhametle dokun toprağına, taşına, suyuna, havasına bu aziz yurdun. Bir Moğol süvarisi gibi davranma! Şehri yukarıdan, gökdelenlerden izleme, haydi gel otur şu servi ağacının gölgesindeki yeşil çimenlere ve bir de buradan seyret şehri kuş sesleri eşliğinde. Yaptığın binalar bu yeşil çimenlerden ve bereketli topraklardan ne kadar uzaklaşırsa, sen de o kadar uzaklaşırsın kendinden, huzurdan, mutluluktan, esenlikten.

*

Şehirlerimizi güzelleştiren esas unsur, tarihi mirasımızdan gelen milli zevkimiz ve estetik anlayışımızdır. Şehirler bunlarla hayatiyetini korur, devam ettirir. Gözleri tırmalayan, ruhu sıktıkça sıkan estetik ve ruhtan yoksun binalarla iç içe yaşamak zorunda bırakmamalıyız kendimizi. Daha fazla bina yığalım, daha fazla kazanç sağlayalım kaygısıyla hareket etmemeliyiz. Önceliğimiz yaşam alanlarıyla, trafiğiyle, binalarıyla yaşanabilir, nefes alınabilir, huzur veren şehirler inşa etmek olmalı. Elinin değdiği taşta çiçekler açtıran bir derviş mimar sakinliği, sanatla ruhu incelmiş bir mümin vakarı, duyarlılığı içerisinde inşâ etmeliyiz şehirlerimizi. Çünkü zaman, mekân bize emanettir. Bu emaneti hoyratça dokunuşlarla ziyan edemeyiz. Eğer ziyan edersek kendimize yazık etmiş, insan olarak bu dünyadaki misyonumuza aykırı davranmış oluruz. Bu da bize huzurdan ziyade kaos, stres, kriz, depresyon ve karmaşadan başka bir şey vermez.

*

Şehirler, içinde yaşayan insanlara benzer. İnsan ve şehri bir babanın iki evladı veya birbirine sadık iki dost gibi düşünebiliriz. Sevinçleri, kederleri, başarıları, yenilgileri ortaktır, aynı kaderi yaşarlar. İnsan, eliyle büyüttüğü şehrin bağrına gömülür bu dünyadan ayrılırken. İster ki, o şehirde bir eseri olsun, unutulmasın, bir mezar taşı olsun, hayır dua ile anılsın. Bunu ister insan. Bir çeşmesi kalsın geriye insanlar, kuşlar susuzluğunu gidersin bu çeşmeden. Öyle bir köprü inşa etsin ki, çağlar boyunca azgın nehirler üzerinden insanları selametle karşı kıyıya geçirsin. Bir caminin kemerine işlediği nakışlar seyredenleri başka âlemlere kanatlandırsın, kalem gibi göğe doğru yükselttiği minareden okunan ezanlarla dinleyenlerin ruhu şâd olsun. Maddeyi mananın hizmetine versin, insan insana yararlı olsun bu dünyada. Herkes sadece kendisi için yaşamasın. Şehir el ele, gönül gönüle yaşayan insanların yuvası olsun. Yoksa biz de gidenler gibi bu geçici dünyadan göçeceğiz. Kendimize sormamız gereken esas soru şu: Arkamızda ne bırakıyoruz, bizden geriye bu şehirde ne kalacak iyilik ve güzellik adına?

*

Batı zihniyetinin ürünü olan modernite bugün geldiğimiz noktada insanı kadim geleneklerinden uzaklaştırmak için bütün argümanlarını kullanmaktadır. Dolayısıyla insanlığı bir felakete doğru sürüklemektedir. Buradan hareketle Batı kentlerindeki modern insan, göğü delercesine üst üste arsız bir şekilde yığdığı o yüksek, konforlu binalarda gönlünün huzurla dolacağını mı düşünüyor acaba? Havasını, suyunu, toprağını kirlettiği, yeşilini katlettiği şehirlerin modern oto yollarında lüks arabasıyla seyahat ederken penceresini açıp rahatça nefes alabileceğini mi zannediyor? Estetikten uzak, insan ruhuna hitap etmeyen, insanları daha çok hasta eden sözde konforlu ve modern binalarda yorgun ruhunun şifa bulacağını mı hayal ediyor? Peki, ne yaptığının farkında olmadan, akıbetini düşünmeden nereye koşuyor Batı’nın modern insanı? Allah’ın doğada koyduğu bir düzen var. Modern insan, doğadaki bu düzen içerisinde canlı ve cansız varlıklarla birlikte doğal çevreyi tahrip etmeden uyum içerisinde yaşamalıydı. O, aksine bitmek tükenmek bilmeyen hırs ve çıkarları uğruna doğayı ve şehri tahrip ederek kendi sonunu hazırlıyor. Artık çok geç olmadan bu hoyratça ve bilgelikten yoksun tavrından vazgeçerek yaşadığı şehre saygı duymalı, sevgiyle dokunmalı her köşesine. Şehre saygı duymak kendine ve beraber yaşadığı insanlara saygı duymak demektir. Modern insandan beklediğimiz biraz incelik, biraz hassasiyet, biraz saygıdır!

*

Şairler şiirleriyle yudumladığımız çaylara lezzet katsın, ressamlar fırçalarıyla duvarlardan tebessüm etsin, mimarlar insanı kucaklayan, ruhu dinlendiren binalar inşa etsin, öykücüler bu toprağın insanının hikâyelerini kâğıda döksün… Çünkü bu mübarek topraklar görülecek, anlatılacak, yazılacak sayısız güzellikle dolu. Doğru okunup, iyi anlaşıldığında görülecektir ki, aslında bu güzellikler cendereye sıkışıp kalmış modern insanın buhranına çare sunmaktadır.

*

Şehir, bahçelerindeki rengârenk çiçekleriyle, farklı duygu ve düşüncedeki insanlarıyla güzeldir. Şehrin zenginliğidir bunlar. Şehir bu özelliğiyle kavga, kargaşa yeri değil ahenk ve eminlik yurdudur aslında. İnsanı yaşat ki şehir yaşasın, devlet yaşasın. Farklılıklara saygı duy, birlikte yaşamayı öğren. Ayrık otlarını temizle bahçenden. Ayrımcılık yapan, bölen, fitne çıkaran, terör ve dehşet saçan hainlere göz açtırma. Huzurun düşmanı olanlara sen de düşman ol. Çünkü yaşadığın şehir sana emanet! Çünkü sen yaşadığın şehri hiç terk etmedin, bayramların orada, tatillerin orada geçti. Sıcacık taze ekmeğin parasını alın terinle helalinden bu şehirde kazandın. Bu şehrin sahibi sensin. Bu toprağın çocuğu olarak yeniden yine sen tasarlayacaksın yaşadığın şehri. Yabancı diyarlardan gelen adamlar, onların fikirleri değil, öz be öz Türk İslam Medeniyetinin bir evladı olarak, kendi medeniyet dünyandan aldığın ilhamla sen inşa edeceksin yaşadığın şehri. Dünyaya huzur ve güvenle yaşanılan bir şehir nasıl olurmuş sen göstereceksin! Haydi, yolun açık olsun genç adam, şimdi bir iz, bir hatıra bırakma vaktidir kendinden bu şehre!

*

NOT: Yeni çıkan ‘Bir Tutam Huzur’ adlı denemelerden oluşan ikinci kitabımıza ilgi gösterip bizi gönüllerine ve kütüphanelerine misafir eden kıymetli okurlara ve dostlara teşekkür eder, sağlık ve huzur dolu günler dilerim.

*

ŞİİR FALINDAN:

Bir zafer müjdesi burda her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hâlâ bu taşlarda gülen rüyanın.

Ahmet Hamdi Tanpınar

Yorumlar (0)
banner1052
banner810
17
az bulutlu
banner1060
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13