Şeytan, inek sağmakta olan bir kadını takip eder. Bu esnada ineğin buzağısı az ilerideki bir kazığa bağlı durmaktadır. Şeytan, şeytanlık yapacak ya, buzağının ipini bir parça gevşetir. Buzağı, annesinin sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamaz. Debelendikçe boynundaki ip biraz gevşer ve sonunda bağından kurtulur.
Koşarak annesini emmeye koşar. Süt kovasına çarpınca bütün sütler yere dökülür. Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen kadın, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına geçirir. Yavru kan içinde yere yığılır. Bunu gören inek bir tekmede kadını perişan eder. Üzerinde tepişirken kadını öldürür.
Gürültüleri duyan kayın pederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görünce elindeki tüfekle ateş edip ineği öldürür. Silah sesini duyan kadının kocası da oraya gelir. Bakar ki, hanımı kanlar içinde yerde yatmakta. Babasının elinde de tüfek var. Hemen silahını çekip babasının üzerine boşaltır.
Olayın şahitlerinden biri durumu adama aktarır. Gerçekleri öğrenen adam pişmanlıktan cinnet geçirip kafasına sıkar. Oracıkta can verir. Şeytan bile şaşırmıştır, gördüklerine...
Ama sırıtarak olup biteni izler ve:"Ben ne yaptım ki, Sadece bir parça ip gevşettim !.."der.
Bugün sözde medeni milletler melek görünümlü şeytanlaşmış güçler kötü emellerini, bala katılan zehiri altın tabaklarla demokrasi, özgürlük ve insan hakları adına sunmaya çalışıyorlar.
Bilhassa, merkezi ülkemiz ve ortadoğu da yaşanan oyunlar her türlü fitne, fesad, ihanet ve hıyanet (FETÖ, PYD, PKK, PYD, YPG, İŞİD = DAEŞ) gibi işler şeytanın uşakları ve kuyruk örgütlerinin marifetidir.
Fakat, hayalleriyle kalacaklardır. Bin yıllık yurdunda defalarca test edilmiş, bu milletin vatanının kayasından kumundan bir çakıl taşı bile Allah'ın izniyle alamayacaklardır.
Ortadoğu’nun kalbi olan ülkemiz üzerinde şeytanların hesabı olduğu gibi, Allah'ın da şaşmaz bir hesabı var. Yeter ki; biz birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirerek 15 Temmuz da enselediğimiz darbe asaletiyle vatanperverlik duygularımızı güçlendirelim.
Bu ülke; Türk-Kürt-Çerkez-Abaza-Laz, Sağcı-Solcu, İnançlı-İnançsız, Alevi-Sünni vb. ayrım yapmadan herkesindir. Üstünlük bu ülkeyi sevmek ve ona faydalı davranışlar içinde bulunmakta aranmalıdır.
Unutmayalım! Koca vahşi dalgalı bu okyanusta, aynı gemideyiz. Allah korusun bu gemi okyanusta batarsa tüm yolcular okyanusa düşer ve vahşi balıklara yem olurlar. Balıklar da yem ayrımı yapmaz.
Aksini düşünen varsa!!! Vatanın, vatansızlığın ne demek olduğunu Iraklı, Suriyeli mültecilere bakabilir ve sorabilir.
Kalın sağlıcakla...