SP Bafra Belediye Başkan Adayı Selçuk Yıldırım

Bafra Saadet Partisi (SP), ilçe binasında düzenlediği programla Belediye Başkan adayını açıkladı. İlçe binasında düzenlenen aday tanıtım programına Samsun İl Başkanı Hasan Var, Bafra İlçe Yönetimi ve partililer katıldı.

SP 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan seçimlerde, Matematik Öğretmeni Selçuk Yıldırım`ı aday olarak açıkladı.

Programda Samsun İl Başkanı Av. Hasan Var ve Bafra ilçe Başkanı Mustafa Öcal bir konuşma yaptı.

Saadet Partisi Bafra Belediye Başkan adayı Selçuk Yıldırım şöyle konuştu, “İçinde bulunmayı bir lutfu İlahi olarak gördüğümüz davamızda, şahsıma aday olarak destek ve cesaret veren genel başkanımıza, Samsun il başkanımıza ve yönetimine, Bafra ilçe başkanımıza ve yönetim kurulumuza ve bütün Milli Görüş neferlerine şükranlarımı arzediyorum. 30 Mart 2013 yerel seçimlerine hızla yaklaşırken, Saadet Partimizin belediye başkan adayı olarak huzurlarınızdayız. Öncelikle bu seçimlerin Bafra'mız için en hayırlı sonuçlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan(c.c) niyaz ediyorum. Çok muhterem Bafra'lı hemşerilerim, sizlerin huzuruna üç aşamalı bir tanıtım programıyla çıkacağız.

1) Belediye Başkan adayının tanıtımı

2) Belediye meclisi adaylarımızın tanıtımı

3) Proje tanıtımları

Tabi, bu toplantımızın ilk çıkış toplantısı olması münasebetiyle, bugün sizlere ;

a) Kendimi tanıtmak,

b) Siyasete genel bakışımızı aktarmak,

Bafra'nın son 20 yıldaki geldiği noktaya göz atmak ve şu anda Bafra'da

hakim olan siyasi zihniyetleri değerlendirmek.

Sonuç olarak ta, neden Saadet Partisinden aday olduğumuzu, Milli

Görüş'ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi'nin tek ve doğal çözüm

olduğunu anlatmak,

gibi görevlerimizi ifa etmek üzere toplanmış bulunuyoruz, tekraren toplantımızın hayırla vesile olmasını temenni ediyorum.

a) ÖZGEÇMİŞ

1972 yılında Bafra'da doğdum.Sırasıyla 50.yıl ilkokulu,Cumhuriyet Ortaokulu, Bafra Lisesini ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümünü bitirdim.

18 yıldır Özel Öğretim Kurumlarında öğretmenlik ve idarecilik yapmaktayım. Üniversite yıllarımda, Milli Gençlik Vakfı ve sonrasında Anadolu Gençlik Derneği teşkilatlarının her kademesinde görevler yaptım."Gençliğin sorunları ve çözüm yollan"gibi konularda projeler hazırlaya ra k, bilinci i,mil li ve manevi değerleriyle barışık gençlerin yetişmesi hususunda onlarca seminer ve aksiyon çalışmalarında bulundum.Tüm dünya Müslümanlarının sorunlarını ele alan ulusal ve uluslararası birçok organizasyonda görev aldım.

Uzun yıllar Taekwon-do sporu ve hakemliği yaparak,gençlerin sportif faaliyetlere yönelmesi noktasında hizmet ettim.

İçinde bulunduğum 'Milli Görüş "siyasi hareketinde yapmış olduğum hizmetlerden dolayı, Merhum Liderimiz Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN 'nın elinden aldığım "üstün hizmet diploması" en önemli referansımızdır.Partimizin 'Yerel yönetimler ve yeni belediyecilik projeleri akademisini tamamlayarak, bu konudaki tecrübelerimi artırdım.

Uzun yıllarda elde ettiğim siyasi tecrübe ve Milli Görüş hizmet anlayışını Bafra'mıza aktarmak en büyük hedefimdir.

Evli ve iki çocuk babasıyım.

b) SİYASETE GENEL BAKIŞ

Muhterem arkadaşlar ,ikl tane siyasetçi tipi vardır. Birincisi idealleri ve inandığı dava için siyaset yapanlar,diğeride şahsi menfaatlerini merkeze alan siyasetçilerdir.Bizler ;Türk siyasetinde en ağır bedelleri ödeyen,miletine hizmeti makam ve mevkinin her zaman önünde tutan,küresel sistemle anlaşarak, dışarıdan icazetli siyaset anlayışını reddeden ve bu yüzden olsa gerektir ki; 4 siyasi partisi kapatılan,genel başkanı ve kurucu liderinin,siyasi hayatının önemli bir kısmını siyasi yasaklar ve mahkemelerle geçirmek zorunda bırakılan;olmadık iftira ve haksızlıklara uğrayan,tımaklarıyla kazıyarak elde ettiği başbakanlığı,dünyayı yöneten gizli güçlerin ve onların yerli İşbirlikçileriyle tertip edilen 28 Şubat tiyatrosuyla elinden alınan;yine milletine hizmet ettiği İçin yine partisi kapatılan,daha sonraki süreçte parçasıda parçalanan,ancak her defasında hiçbir şey olmamış gibi inadına yeniden başlayan,yapılan bunca haksızlıkları bahane ederek asla illegal yollara sapmadan vatan ve millet aşkıyla yerel ve genel yönetimlerde sayısız efsane hizmetlere imza atan,belediyelerde devrim niteliğinde çalışmaları başlatan,Kıbrıs Barış Harekatını başlatan,ilk defa denk bütçe yapan,D8 islam Birliğini kuran,Türkiye'nin toplu iğne bile yapamaz denildiği bir dönemde ağır sanayi hamlesini başlatan,hepsinden önemlisi yenilmiştik psikolojlslyle ezilen bu tarihin en büyük milletini ayağa kaldıran ve Türkiye'yi adeta bir römorkör gibi tarihteki olması gereken rotaya çeken,artık geri dönüşü olmayacak şekilde de bunu başaran, M İLLİ GÖRÜŞ davasının mensuplarıyız.Bizim başımıza gelen badirelerin, hepsi bir yana,bunlardan sadece bir tanesi bir siyasi partinin başına gelse ,o partinin tozunu bile bulamazsınız.Hala burada oluşumuzu şaşkınlıkla İzleyenlere sözümüz şudur, Saadet PARTİSİ sıradan bir parti değildir.SAADET PARTİSİ yüzyılımızda tüm İnsanlığın kurtuluş hareketidir.Bu sebeplerden dolayıdır kl ,biz hep şunu söylüyoruz.Türkiye'de iki tane parti vardır.BirincisI SAADET ,ikincisi de diğerleri.Gerçek manada Bafra'ya yapılacak hizmet!er,ancak MIHI Görüş zihniyetiyle gerçekleşebilir,bu yüzden SAADET PARTİ'sinin adayı olarak huzurlarınızdayız.

Çok muhterem kardeşlerim,bizim diğerlerinden farkımız nedir?Bu sorunun cevabı Bafra'da en İsabetli tercihin yapılmasının pusulası olacaktır.Bunlardan birincisi;

1)SİYASET ANLAYIŞIMIZ. Bafra İçin SÖZÜ ve projesi olan herkes,siyasî görüşü ne olursa olsun bizim için kıymetlidir.Bu anlamda aday olmak,aday adayı olmak başlı başına bir cesaret ve fedakarlık ister.Bu sebeple bütün aday adayı olan kardeşlerimizi tebrik ediyor, kolaylıklar diliyoruz. Farklı siyasi partiler olarak elbette ki projelerimizle rekabet halinde olacağız,eleştiriler yapacağız ancak eleştirilerimiz şahsiyetlere değil.sırası zihniyetlere olacaktır.Hepimiz bu toprakların çocuklarıyız,hiç kimsenin şahsıyla herhangi bîr sorunumuz olamaz ve asla dedikodu siyaseti ve belden aşağı siyaset yapmayacağı:.Bu siyasi kültürün Bafra'ya yerleşmesi ve sonuçta Bafra'nın kazanması seçim kampanyamızın iskeletini oluşturacaktır, ikinci olarak bizim en önemli farkımız;

2) ÖNCELİKLE BİZLER MİLLİ GÖRÜŞ SAHİBİYİZ. Maalesef; Bafra son 20 yıla damga vuran iki parti tarafından da iyi yönetilememiştir. Geldiğimiz süreçte, genel ve yerel yönetimlerde Milli Görüş zihniyetinin efsanevi çalışmalarına ne kadar ihtiyaç duyulduğu ortadadır.Türkiye, gerçek anlamda belediyeciliğin ne olduğunu Millî Görüş ile tanıdı. Bunun temel esprisi Millî Görüş'ün belediyecilik modelinin uygulanmaya başlamasıydı. Konunun uzmanları çok iyi bilirler ki, başarının sırrı şahıslar değil; prensipler ve sistematik yapıdır. Sistem ve prensipler sağlam olmadıktan sonra, uygulayıcının uzman olması bir işe yaramaz. Bozuk kantar, uzmanının elinde doğru tartmaz; cetveli eğri olan, doğru çizgi çizemez. Önce sağlam bir plan ve program, sonra da iyi bir uygulayıcı.

3) SİYASİ İSTİKRAR.Bizler değişmeyen doğruları,her şart altında savunan bir teşkilatız.Kolaycı bir siyaset anlayışıyla yıllardır savunduğumuz gerçeklerden, koltuk uğruna asla vazgeçmedik.Vazgeçmeyi de düşünmüyoruz.Yani her gün çorap değiştirir gibi siyasi parti değiştiren zihniyetlerle Bafra'ya hizmet yapamazsınız.Daha dün Bafra meydanında sayın başbakana demediğini bırakmayanlar,bugün ise methedecek ketime bulamıyorlar .Herkes hizmet aşığı kesiliyor,seçilmek uğruna gezilmeyen parti kapısı kalmıyordun söylenen sözlere kimse dönüp bakmıyor.Muhterem kardeşlerim siyaset bu kadar ucuzlatılmamalıdır.Artık,tüm bu olanlar Bafra kamuoyunun gözlerinin önünde gerçekleşirken,feraset sahibi milletimizin tüm bunlara gereken cevabı sandıkta vereceğine olan inancımızda tamdır.

4) YÖNETİM ANLAYIŞINDA DEĞİŞİKLİK.Her kademede ki belediye personeline hakim olmayan bir yönetim tarzıyla ,paranızda olsa başarı sağlayamazsınız.İlk yapacağımız temel değişiklikler işi ehline vermek olacaktır.

işte, bir Millî Görüş partisi olan Refah Partisi döneminde, özellikle 1994'ten itibaren Türkiye çapında yaygın bir belediyecilik hizmeti gerçekleştirilmesi ve efsanevi hizmetlere İmza atılmasının sebebi budur.Refah Partisi, sağlam bir belediyecilik modeli oluşturduktan sonra, halkı tanıyan ve halkın içinden gelen adaylarla halkın karşısına çıktı. Seçkin, işinin uzmanı, dirayetli, dürüst ve manevî yönü güçlü adaylarla.

Peki, Millî Görüşçü başkanlar neler yaptı diyeceksiniz? önce, belediye aracılığı ile halkı bütünleştirdi. insanı merkeze aldı, "her şey insan için" anlayışı ile hareket etti. Beldelerin alt yapı, konut, su ve ekmek sorununu çözdü. Ucuzluk ve kaliteye önem verdi.

Belediyelerin girişine, "Rüşvet alan da, veren de mel'ûndur" levhasını astı. Yolsuzluklara son verdi; yoksullara kucak açtı, ihtiyaçlarını giderdi.İftar çadırları, bayramlarda ücretsiz otobüs seferleri gibi uygulamalarla halkı kaynaştırdı.işin uzmanlarından "Danışma Meclisi" oluşturdu."Halk Meclisleri" kurarak belediyeleri halka açtı.Millî ve manevî değerlere saygılı, şehir kültürünün gerektirdiği kaynaşma, dayanışma ve muhabbetle, beklenen ve özlenen efsanevî hizmetler ortaya koydu. O dönemin hizmetleri saymakla bitmez. YA BUGÜNKÜ DURUM

Evet, bugün de hizmet adına bir şeyler yapılıyor ama Millî Görüş döneminin manevî havası, heyecanı, güven duygusu ve efsanevî hizmetlerinden eser yok. O dönemde hizmet verenlerin bir kısmı bugün de görevde; fakat model ve sistematik yapı farklı. Erbakan Hoca diyordu ya; "Onların mayası eksik, mayasıl 0 maya Millî Görüş'tür." HaJl^betediyeeUkte kopya ve taklit yerine; yemeğto-tuzurbiberi misali işin mayasını oluşturan MIHI Görüş belediyeciliğinin özlemini çekmektedir.

5) ADALET

Millî Görüşçü belediye başkanı, kendisine oy versin veya vermesin, herkese eşit hizmet

götürmeye çalışır. Başkanlığı bir emanet olarak görür. Emanete hıyanet etmez. Kul

hakkından korkar. Kıyamet günü yaptıklarının hesabını vereceğine inanır. Hizmetlerini

makam ve mevki İçin değil; ibadet aşkıyla yapar. "İnsanların hayırlısı, insanlara hizmet

edendir" anlayışına sahiptir. Hırslı değil, azimlidir.

Bugün makam ve mevki hırsı öne geçmiş durumdadır. Maneviyattan çok maddecilik hâkimdir. İhtiraslar galiptir. Parti menfaati her şeyin üstündedirA/e asla; Hiçbir sermaye grubunun, Hiçbir etnik grubun veya dar çevrenin, Sadece kendisine oy verenlerin adamı olmayacağız,bu anlamda hiç kimseye diyet borcumuz ve makamını borçlu olduğumuz siyasi denge grupları ve milletvekilleri yoktur.Doğru olduğuna inandığımız şeylerin mücadelesini vererek .Bafra'nın hakkını sonuna kadar kovalayarak tüm Bafra'nın belediye başkanı olacağız. Milli Görüş farkını Bafra'da herkese göstereceğiz.

6) HEYECAN,HEYECAN,HEYECAN

MIHI Görüşçülerin diğerlerinden en önemli farklarından biride ,sahip oldukları hizmet heyecanlarıdır.Enerjisi düşük ,emekli mantığıyla ortaya koyulacak bir çalışmayla Bafra'nın sorunları çözülemez.

Çok aziz ve muhterem Bafra'lı hemşehrilerim,bütün bu hizmetlere kavuşmak bir oy kadar yakındır.Ancak her seçim döneminde seçmen iradesine ipotek koyan,yanlış tercih yapmasına neden olan ve kasıtlı bir propagandaya dönüştürülen /'seçim hastalıklarından bahsederek huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum,

1) OYUM ZİYAN OLUR

Oy, iki türlü ziyan olur. Birincisi inanmadığınız yere giderse,diğeride yanlışa giderse.

2) ALTERNATİF YOK

Esasen SAADET PARTİSİ bir alternatif değildir.tek ve doğal çözümdür.

3) BELEDİYE İKTİDAR PARTİSİNDEN OLMALIDIR

Bu konuda fazla bir şey söylemeye lüzum görmüyorum. Zaten bunun böyle olmadığını Bafra olarak hep beraber yaşayarak müşahade ettik.Unutulmamalıdır ki biz en büyük belediye hizmetlerini hep muhalefette

iken gerçekleştirdik.20 yıldır, Bafra'yı hemde merkezi iktidarda kendilerinden olmak üzere idare eden ve maalesef sonuçlarıda gözlerimizin önünde olan ,siyasl partilerin 30 Mart'ta nasıl tasfiye olacağını hep beraber göreceğiz.Hep aynı isimlerin etrafında ,dönen Bafra siyasetinde artık kan değişimi gerekmektedir.Gönüller Sultanı Hz.Mevlana'nın dediği gibi;"dün geçti cancağazım,şimdi yeni şeyler söylemek lazım." O halde şimdi SAADET zamanıdır,çünkü saadete ancak SAADET'le ulaşılır.

4) OYLARIMIZ BÖLÜNMESİN..Önce bir defa bölünme aynı görüşü savunanalar arasında olur.

Ne kadar zor ve şartların eşit olmadığı bir yarışın içinde olacağımızı biliyoruz.Ama sunuda biliyoruz ki bizler/'inanan kişi tekeden süt çıkarır"diyen bir liderin mensuplarıyız.Yine bizler/'ya Bizans beni alır ya ben bizansı" diyen Sultan Fatih'in torunlarıyız.O zaman şimdi,önümüze dağları koysanız,mücadelemizden ve haklı davamızdan asla vazgeçmeyiz. Hiç kimseden korkmuyoruz, hiç kimseye diyet borcumuz da yok. Alnımızın akıyla milletin huzuruna çıkıyoruz. Milletten oy istemeyi ,en fazla hak eden bir parti ve teşkilatız.Çünkü;milletin emanetine hiçbir zaman ihanet etmedik,genel ve yerel yönetimlerde bu necip milletin hayır dualarını alacak sayısız hizmetlerimiz oldu.Ülkemizi defalarca uçurumun kenarından aldık.Her siyasi tespit ve önerilerimizde hep haklı çıktık ve sizi hiç kandırmadık ,yanıltmadık.Bu sebeplerden dolayıdır ki biz milletten oy değil,hakkımızı istiyoruz ama aslında Saadet Partisine verilen her oy ,kendine oy vermektir. İnşaallah 30 martta Bafra kendisine yani SAADET PARTİSİN' e oyunu verecektir.

Şimdi bu seçim sürecinde Bafra'da, arazide yaşanacak olan manzarayı aktararak bitirelim..Seçimin favorisi olduğunu iddia eden birinci parti gelecek ve diyecek ki,ey Bafra'lılar ben sizi 10 sene idare etti m,acay ipte başarılı oldum,oyunu bana ver .0 gidecek diğeri gelecek ,ey Bafra'lılar bende sizi 10 sene idare ettim,daha da başarılı oldum,oyunu bana ver diyecek ,peki sonra Bafra ne diyecek„hadi ordan.. biz bu filmi daha önce gördük.

Bir sonraki toplantımızda Bafra'yı il yapacak vizyon projelerimizi sizlerle paylaşacağız. Düşündüklerimizi hayal bile edemezler.Yapmayacağımız hiçbir şeyi söylemeyeceğiz,söylediğimiz her şeyi de mutlaka yapacağız.

Teşriflerinizden ve göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı şükranlarımı arzediyor,bize bu şuuru kazandıran ,ömrünün her saniyesini milletine hizmete adayan gölgesinde büyüdüğümüz ,büyük devlet adamı merhum Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hocamızı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor,30 MART seçimlerinin Bafra'mıza hayırlar getirmesini diyorum.Zafer inananlarındır ve zafer yakındır, esselamün aleyküm...

Yıldırım, Saadet Partisi Genel Başkanı rahmetli Necmettin Erbakan`ın sözlerini hatırlatan Konuşma esnasında gözyaşlarına hâkim olamadı.