SADEF Genel Başkanı Yıldıray BAŞ ve beraberinde yönetim kurulu üyeleri, Samsun Valisi İbrahim ŞAHİN'i makamında ziyaret etti.
Samsun Valisi İbrahim ŞAHİN'e kabullerinden dolayı teşekkür eden SADEF Genel Başkanı Yıldıray BAŞ ziyarette yaptığı konuşmasında, "Sayın Valim öncelikle bizleri makamınızda kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. 15 Temmuz akşamı ülkemizde girişilen darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanımızın halkı sokağa ve meydanlara davet etmesiyle birlikte SADEF üyeleri olarak tam kadro olarak sizlerle birlikte Samsun kent meydanında nöbet tuttuk. Ülkemiz çok zor bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Sayın Valim federasyonumuzda emeğiniz, katkınız çok büyük. 10.Yılımızın kutlanmasının baş mimarı sizsiniz. Güzel bir onuncu yıl kutladık. Şu günlerimizde birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Bu yıl İstanbul Maltepe'de düzenleyecek olduğumuz Samsun günlerine katılımın bir milyon olmasını hedefliyoruz. 18-24 Ekim tarihleri arasında etkinliğimizi gerçekleştireceğiz. Bu etkinlikte sağlıkla ilgili stantların olmasını düşünüyorum.
Sayın Valim; 15 Temmuz darbe girişimi sonrası günlerdir meydanlarda sabahlara kadar uyumadınız, nöbet tuttunuz. Ülke için, Samsun için çaba sarf ettiniz. İnşallah güzel günler bizleri bekliyor. Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay KILIÇ ile istişaremizde 18-24 Ekim tarihleri arasında Maltepe'de düzenleyecek olduğumuz etkinlikte sağlık ve turizmi öne çıkarmamızı söylediler. İnşallah bizler de bu konuda gerekli çalışmaları yapacağız. Sayın Valim etkinlikte Cerrahi Aletler ile ilgili stantlar kurulursa daha verimli olacağını düşünüyorum. Samsun'un değerlerini öne çıkarıp Yaşar DOĞU, Yıldıray ÇINAR, Neyzen TEVFİK ve Ali Fuat BAŞGİL'i anacağız. Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay KILIÇ Samsunlu hemşerileriyle buluşuyor sloganıyla birlikte programımızı bütünleştireceğiz." dedi.
Vali İbrahim ŞAHİN de yaptığı konuşmasında, "Yönetim kurulu üyelerinizle birlikte beni ziyaret etmeniz bizi sevindirdi. 15 Temmuz FETÖ/PDY terör örgütünün darbe girişiminin akamete uğraması hepimizi sevindirdi. Ama şapkayı önümüze koyup çok ciddi düşünmemiz gerektiğini de ortaya koydu. Memleketin ne kadar sıkıntılı bir ortam içerisinde olduğunu bir şekilde gördük. 15 Temmuz'da aynı zamanda kimin ne olduğu ortaya çıktı. Özellikle silahlı kuvvetlerde resmi üniforma içerisinde gördüğümüz insanların tamamının vatanperver olmadığını gördük. Bazılarının hırsız, bazılarının soruları ve o elbiseyi çalarak pilot, asker veya o makamlara geldiklerini 15 Temmuz akşamı gördük. 15 Temmuz akşamı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlik tutumu ve dirayetli davranışı Allah'a şükür ki, Türkiye'yi bir uçurumdan kurtardı. 15 Temmuz akşamı Türkiye moğol istilasından sonra belki de en tehlikeli ve en ağır iştiha girişimi ile karşı karşıya kaldı. Aslında benim kanaatim bu bir darbe girişimi değil, tek başına Türkiye'yi savaşamaz hale getirip, iştiha edilmesi projesidir. Dış güçlerin özellikle Türkiye'de yaptıkları çalışmalardan sonra malum çete grubunun belli yerlerde bombaladığı ülkeyi adeta hareketsiz hale getireceklerdi.
DEAŞ veya PKK militanlarının belli yerlerden Türkiye'ye sızıp eylemler yapmalarına müsaade edilecek, ondan sonrada Türkiye'yi kurtarıyormuş gibi bombalayacaklardı. Aynı, Suriye ve Libya da yaptıkları gibi, onun için Allah bunlara müsaade etmedi. Biz ne kadar Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza teşekkür etsek azdır. 15 Temmuz akşamından itibaren Samsun halkı meydanları boş bırakmadılar, onlara da ne kadar teşekkür etsek azdır. Biz sadece Samsun merkez de bulunmadık. İlçelerde de fırsat buldukça gezdik. Bu meydanlarda demokrasi nöbeti tutan insanlar uyumadılar, gece nöbetini tuttular, sabahleyin ise işlerine gittiler. Meydanlarda çocuklarını uyutan, emziren anneleri gördüm. Yaşlı ninelerimizi ve dedelerimizi gördüm, bu müthiş bir dayanışma örneğidir. Bu milli birlik ve beraberlik ruhunu bizim sürekli canlı tutmamız gerekiyor. Çünkü Samsun ilkadım şehri, kurtuluş şehri onun için bu bizim ikinci kurtuluş savaşımızdı, mücadelemizdi. Allah'a çok şükür bu nöbeti çok iyi bir şeklide atlattık. 15 Temmuz akşamı öncesinde günde bir saat çalışıyorsak, şimdi 2 saat, 5 saat çalışıyorsak şimdi 6 saat çalışacağız. Her şeye rağmen biz çok çalışacağız ki, bu ülkemiz üzerinde emelleri olan ülkelerin oyunlarını bozacağız.
Samsun adına, Samsunlular adına yapılması gereken bir şey varsa her zaman sizlerin yanınızda olacağız. Katılsak da, katılamasak da özellikle 18-24 Ekim tarihleri arasında yapacağınız faaliyetlerde yanınızda olacağız. Valilik olarak yapılması gereken ne varsa bunları sağlayacağız. Kaymakamlıkları, sivil toplum kuruluşlarını ve belediyeleri harekete geçireceğiz. Samsun sağlık kentidir. İlimizde 9 tane özel sağlık hastanesi bulunmaktadır. Cerrahi aletler üretimi benim çok önemsediğim bir konudur. Bu aynı zamanda istihdamı tetikliyor. İlimizde bulunan eski gar binasını Cerrahi Aletler Müzesi olarak düzenliyoruz. En kısa zamanda projesini hazırlayıp ihaleye çıkacağız. Bu şehrimizdeki sağlık istihdamına da katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. İlimizde malum yapıya ait bir üniversite vardı. Bu üniversite tamamen devletleştirildi ve 19 Mayıs Üniversitesine devredildi. Bu kampüste bir ihtisas üniversitesi kurulsun diye Sayın Bakanımıza arz etmiştim. Bu ihtisas üniversitesi havacılık, uzay, ziraat veya sağlık bilimleri üniversitesi olabilir. Türkiye'de bir tane sağlık bilimleri üniversitesi kuruldu. İkincisi Samsun'da olabilir, veya tematik üniversite olursa daha kaliteli eğitim verebilir. Belli alanda uzmanlaşmış insanlar şehrimize gelir, bu da bizi zenginleştirir diye düşünüyorum. Ziyaretinizden dolayı tekrar teşekkür ediyorum." dedi.