Yaklaşan seçimlerle birlikte CHP’li belediyelerin hizmet yönünde ellerinde argümanlarının kalmadığını belirten Şengül, belediyelerin bu şekilde davranarak taraftar toplamaya çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin, tarihinin en parlak Mayıs ayının ertesinde tarihinin en zor Haziranlarından birini yaşadığını belirten Şengül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizin ulusal ve uluslararası platformda yakaladığı ivmeyi hazmedemeyen çevreler 3-5 ağacı bahane ederek ülkemizi kaosa sürüklemek istedi. Birlik ve beraberliğin, sabrın ve sağduyunun, siyaset üstü bir tavır almanın en gerekli olduğu dönemde ne yazık ki muhalefet partileri iyi bir sınav veremedi. Bunu İzmir’de de fazlasıyla gördük. ‘Her yer Taksim her yer direniş’ sloganı altında İzmir sokaklarını ateşe verenler, gürültü kirliliği, çevre kirliliği oluşturanlar oldu."
İzmir’de vatandaşın en çok kullandığı alanların işgal edildiğini belirten Şengül, şunları söyledi: "Aklın izanın almadığı, vicdanın kabul etmediği hakaretler duvarlara yazıldı. Ne yazık ki bu duruma İzmir’deki CHP belediyeleri ya sessiz kaldı ya da bu hadiseleri körükledi. Sahaya çıkan kesimi adeta teşvik ettiler. Bakıyorsunuz İzmir’in en işlek meydanındaki binalarda başbakanımıza akla hayale gelmeyecek küfürler yazılmış. Belediyeye temizlemesi için çağrı yapıyorsunuz, yetmiyor, valimiz çağrı yapıyor ama hiçbir sonuç yok. Alana çıkıp eylemcilere para verip onu daha da teşvik eden vekiller oldu. Bunu kamera kayıtlarında gördük. Bu eylemler üzerinden çıkarılmaya çalışılan mezhep kavgasına nefret söylemleriyle katkı koyan belediye başkanlarını da gördük. Bazı kesimlerle toplantı yapıp, örgütlenme olaylarını da gördük. Vatandaşlarımızın dış mihrakların çıkar değirmenine su taşıyan bu işbirlikçilerin oyununa asla gelmemesi lazım. Vatandaşlarımız her şeyi görüyor. Yerel seçimde kendilerine en iyi hizmet edecekleri seçeceklerdir.”