bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Somali'de Yaralanan Polisleri Ziyaret Etti

CANİK

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim'in Türkiye ziyaretinin planlanmış bir gezi olduğunu belirterek, "Müslim'in beyan ettiği görüşler ve kamuoyuna verdiği mesajlar, Türkiye'nin prensipleriyle uyumludur" derken,...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim'in Türkiye ziyaretinin planlanmış bir gezi olduğunu belirterek, "Müslim'in beyan ettiği görüşler ve kamuoyuna verdiği mesajlar, Türkiye'nin prensipleriyle uyumludur" derken, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Neçirvan Barzani'nin Ankara ziyaretine ilişkin, "Orta Doğu'da özellikle Irak'ta ve Suriye'de gelişmeler çok hızlı seyrediyor. Bu anlamda son gelişmeleri gözden geçirmek üzere bir ziyarette bulunacaklar" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Somali’deki Türk Büyükelçiliği’ne gerçekleştiren bombalı saldırıda yaralanan polisleri ziyaret etti. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelen Davutoğlu, çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Somali'nin başkenti Mogadişu'da Türk Büyükelçiliği'ne terör saldırısı gerçekleştiğini ve bu saldırıda 1 polisin şehit olduğunu, 4 polisin de yaralandığını hatırlattı. Olaydan 5 dakika sonda haberdar olduklarını ve hemen büyükelçilikle temasa geçildiğini anlatan Davutoğlu, "Durum hakkında bilgi sahibi olduk. Sayın Başbakanımızla da bir istişare yaptık ve onun talimatını aldıktan sonra süratle ambulans uçaklarımızı harekete geçirdik. Tam bir seferberlik halinde güvenlik görevlilerimizin ülkemize getirilmesi için büyük bir çaba sarf edildi" dedi.

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son dönemlerde dünyanın her yerinde olduğu gibi Somali'de de Türkiye Cumhuriyeti'nin kudretine, şefkatine güvenen kardeşlerinin yanında olmuştur" diyen Davutoğlu, "Son 2 yıl içinde devletimiz ve milletimiz efsanevi bir başarı gerçekleştirmiştir. Hem 2 sene önce sayın Başbakanımızın ziyareti sonrasında verilen bütün sözler ve taahhütler yerine getirilmiştir hem de şanlı bayrağımız Mogadişu'da tek büyükelçilik binası olan büyükelçiliğimizde o günden bugüne dalgalanmıştır. Aziz milletimizin yardımlarıyla 200 milyon doları aşkın bir kapsam yardım paketiyle Mogadişu'yu ayağa kaldırılmıştır. Eğer bugün Somali'de Mogadişu'da hayat belli ölçülerde normale dönmüş, siyasal süreç işlemeye başlamış ve Somali halkı 16. yüzyıldan beri Türkiye'ye hep büyük bir ihtimamla, özlemle bakan kardeş Somali halkının normalleşmeye başlamıştır. Bunlar gerçekleşmişse Türkiye'nin katkılarının büyük bir payı var" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Somali'ye insani değerler adına gittiğini vurgulayan Bakan Davutoğlu, "Oradaki tarihi dostluğu daha da pekiştirecek bir şekilde bütün kurumlarımızla büyük fedakarlıklar içinde çaba sarf ettik. Uluslararası alanda da olağanüstü ilgi gören, takdir toplayan büyük bir efsanevi bir başarıdır, bunu ifade etmek isterim. Bu başarıda bütün kurumlarımızın payı var. Ama orada büyükelçiliğimizi koruyan, şanlı bayrağımızı koruyan, orada çalışan sivil toplum kuruluşlarımızı koruyan güvenlik güçlerimizin katkısı burada en temel katkılardandır ve onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bütün milletimizin adına, bütün dışişleri camiası mensupları adına, hükümetimiz adına gerek şehidimiz Sinan Yılmaz'ın ailesine gerek gazilerimizin ailelerine ve bütün teşkilatımıza bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum" şeklinde konuştu.

Kasım ayında Somali'ye ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Orada güvenlik güçlerimizin ne kadar profesyonelce ama aynı zamanda ne kadar amatör bir ruhla Somali'de çalıştıklarına bizzat şahit olmuş ve kendileriyle iftihar etmiştim. Bir devlet etkisini dünyaya yayarken bütün kurumlarıyla yayar. Burada da emniyet güçlerimizin ne kadar etkin bir şekilde görevini yaptığına bir kez daha şahit oluyoruz. Benzer durumlarda çok daha fazla zayiat verilebilirdi. Aylardır olabilecek olağanüstü durumlarla ilgili ek tedbirler almıştık, takviye etmiştik. Bunun neticesinde çok kapsamlı bir saldırıya rağmen elhamdülillah güvenlik güçlerimiz son derece başarılı bir şekilde tepki verdiler ve karşı koydular."

"TÜRKİYE'NİN SOMALİ'YE YÖNELİK POLİTİKASINDA HİÇBİR DEĞİŞİKLİK OLMAYACAK"

Davutoğlu, Türkiye'nin Somali'ye yönelik politikasında hiçbir değişiklik olmayacağını belirterek, "Afrika stratejimizin bir temel giriş kapısı olarak Somali'ye yönelik politikamızda, kardeşlik duygularımızda hiçbir değişiklik olmayacaktır. Her zaman Somali'deki kardeşlerimizin yanında olacağız. Başlattığımız işi yarım bırakmayacağımız. Bu başlattığımız iş hem insani yardımlar anlamında hem de Afrika'ya dönük stratejimiz anlamında hedefine ulaşacaktır. Bizi yıldırmak isteyenler göreceklerdir ki bu milleti yıldırmak, bu milleti çıktığı bir yoldan alıkoymak mümkün değildir. İnşallah Somali'de yine insani yardımlara devam edeceğiz. Ama bundan sonra çok daha fazla tedbirler alacağız" dedi.

Mogadişu'da yeni bir büyükelçilik binasının çalışmalarına başlandığını bildiren Davutoğlu, "İnşallah daha da korunaklı bir şekilde bu binalarımızı yapmaya kararlıyız. Her halükarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu temsil görevini kalplere şayan bir şekilde yerine getirme kudretine sahiptir" dedi.

BARZANİ'NİN ANKARA ZİYARETİ

Bir gazetecinin bugün Ankara'ya gelecek Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Neçirvan Barzani'nin temaslarıyla ilgili bir sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, "Evet, sayın Neçirvan Barzani Ankara'ya gelecek. Önce iftarda birlikte olacağız, ertesi gün de diğer temaslarını sürdürecek. Başbakanımız tarafından da kabul edilecek. Tabii Orta Doğu'da özellikle Irak'ta ve Suriye'de gelişmeler çok hızlı seyrediyor. Dolayısıyla bu istişareleri belli bir düzen içinde sık aralıklarla yapma ihtiyacı var. Bu anlamda son gelişmeleri gözden geçirmek üzere bir ziyarette bulunacaklar" dedi.

Irak, Kuzey Irak ve bu bağlamda Suriye'deki gelişmelerin ele alınacağını bildiren Bakan Davutoğlu, "Çünkü bu konular bölgedeki bütün aktörleri yakından ilgilendiriyor. Irak'ta, Suriye'de, Lübnan'da veya herhangi bir Orta Doğu ülkesinde, kardeş ülkede biz etnik, mezhebi ve dini bir ayrımı kesinlikle politikamızın esası yapmayız. Hiçbir etnik, mezhebi ve dini bir gruba karşı tavır almayız. Aksine bütün etnik, mezhebi ve dini grupların bulundukları ülkelerde barış içinde ve tam bir eşit vatandaş statüsünde haklarına sahip şekilde yaşamaları temel politik önceliğimizdir. Birçok yerde zikredilen görüşlerin bu anlamda temeli yoktur. Suriye'de bundan sonra bütün kesimlerin eşit haklara sahip olması temel ilkemizdir. Bu çerçevede Suriye'deki her kesimle ilişkilerimiz hep yoğun olmuştur. Bundan sonra da bu yoğunluk içinde devam edecek. Tabii Irak'taki son gelişmeleri de bu ziyarette ele alacağız. Çünkü Irak'ta son derece kritik bir seçim sürecine giriliyor" ifadelerini kullandı

SALİH MÜSLİMİ'NİN AÇIKLAMALARI

Bakan Davutoğlu, başka bir gazetecinin Türkiye'ye gelen PYD Başkanı Salih Müslim'in açıklamalarıyla ilgili bir sorusu üzerine ise şu ifadeleri kullandı:

"Salih Müslim'in Türkiye'ye gelişi haklı olarak bir ilgi çekti ama daha önce de ifade etmiştim son 2-3 ay içerisinde özellikle Türkiye'de çözüm sürecinin devreye girmesine paralel olarak Suriye'deki bütün Kürt kesimlerle de yoğun temaslarımız sürmüştü, bu temaslar hep oldu. Mayıs ve Haziran aylarında da yetkili arkadaşlar görüşmeler yapmıştı. Son olarak Rasulayn'da olan gelişmeler söz konusu olmasaydı da bu ziyaret gerçekleşecekti ben bunu ifade etmek isterim. Bu ziyaretinin gerçekleşmesi sadece Rasulayn'daki gelişmelerle ilgili değildir. Süreç içinde Suriye'deki bütün kesimlerle Kürt gruplarını da muhalefette etkin rol almaya teşvik ediyorduk, çalışmalarımız bu çerçevede sürüyordu zaten. Yani planlanmış bir geziydi. Sanki Resulayn'daki gelişmelere istinaden çağrılmış gibi bir hava doğru değil. Ama o da tabii bu ziyarete özel bir anlam kattı."

"ÖNEMLİ OLAN KALICI BİR STATÜ ŞEKLİNDE EMRİVAKİYE GİDİLMEMESİ"

Türkiye'nin baştan itibaren 3 temel isteklerinin olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bunu biz Kürtlere söylediğimiz gibi Sünnilere, Türkmenlere, Nusayrilere de aynısını söyledik. Bir, rejime destek vererek bu zulmün parçası olmayın. İki, seçilmiş bir Suriye parlamentosu oluşuncaya kadar herhangi bir emrivaki sürecin içinde olmayın. Üç, Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek bir faaliyet içinde olmayın. Bu açıdan bakıldığında Salih Müslim'in gerek toplantıda beyan ettiği görüşler gerekse kamuoyuna verdiği mesajlar açıktır. 'Rejimle aralarına mesafe koyduklarını' ifade etmiştir. Herhangi bir özerklik veya başka bir taleplerinin olmadığını açıkça ifade etmiştir. Ancak diğer muhalif gruplar gibi etkin oldukları yerlerde yani şehir bazında bir şekilde sivil yönetim kurma ihtiyaçları var. Tabii bunlar bir zaruretten kaynaklanan bu tür geçici tedbirler olabilir. Önemli olan kalıcı bir statü şeklinde emrivakiye gidilmemesi. Bunu da Türkiye kaygı duyduğu için değil, böyle bir emrivakinin Suriye'de zaten çok kırılgan olan durumu da kırılganlaştıracağı için bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. O açıdan verilen mesajlar bizim beyan ettiğimiz prensiplere uyumludur. Ayrıca tabi bir önemli beklentimiz Suriye muhalefetiyle daha organik bir ilişki içine girmeleri. Bu konuda da bizden yardım talep ettiler. Biz de Suriye muhalefetiyle görüşerek Kürt grupların da Suriye muhalefeti içerisinde yer alma konusunda gerekli katkıyı yapacağız. Önemli olan Suriye'nin geleceğini inşa edecek kesimlerin tek bir çatı altında toplanması, aralarındaki problemleri aşıp Suriye'nin geleceğine el ele birlikte yürümeleri..." diye konuştu.

"TÜRKİYE, MISIR'IN HUZURU, İSTİKRARI, İÇ BARIŞI BAKIMINDAN OLABİLECEK POZİTİF GELİŞMELERE HER ZAMAN KATKI VERMEYE HAZIRDIR"

Bir gazetecinin Mısır'daki olaylara ilişkin bir sorusu üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun ilkesel olduğunu belirterek, "Biz, Mısır'da demokratik sürece dönülmesi ve demokrasinin restore edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün temaslarımız bu yöndedir. Mısır, bölgemizin bel kemiği bir ülkedir. Mısır'da ortaya çıkabilecek herhangi bir olumsuz gelişme bütün bölgeyi olumsuz etkiler. Son dönemde yaşananlar acı gelişmelerdir. Özellikle gösterilerde 200 Mısırlı kardeşimizin hayatını kaybetmesi durumu daha da kritik hale getirmiştir. Bu çerçevede dün kendilerinden gelen taleple Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefon görüşmesi gerçekleştirmiştim. Bugün de Kahire'yi bu çerçevede ziyaret etmekte olan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüşme yaptım. Ayrıca değişik temaslarımız sürüyor. Türkiye, Mısır'ın huzuru, istikrarı, iç barışı ve bölge üzerindeki etkisi bakımından olabilecek pozitif gelişmelere her zaman katkı vermeye hazırdır. Önemli olan Mısır'da halkın iradesinin siyasi yapıya yansıyacağı sürecinin bir an önce başlamasıdır. Bu konuda elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. (OSM-

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.