Konya’nın Akşehir ilçesinde düzenlenen 54. Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri etkinliklerine katılmak üzere Akşehir’e gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, AK Parti Konya Milletvekilleri Mustafa Baloğlu ve Ayşe Türkmenoğlu, Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul , kamu kurum müdürleri ve partililer tarafından Akşehir Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği önünde karşılandı. Bakan Şahin karşılama törenin ardından beraberindekilerle birlikte Akşehir Nasreddin Hoca Huzurevi’ni ziyaret etti. Huzurevinde Çumra Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Mehteran Takımının gösteriyle karşılanan Bakan Şahin, gösterinin ardından grup üyelerini teker teker tebrik etti.
Bakan Şahin, ardından yine bakım ve rehabilitasyon merkezleri tarafından hazırlanan stantları gezdi. İsmil Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi standını inceleyen Bakan Şahin’e şal hediye edildi. Bakan Şahin kendisine hediye veren Esra Saim ile arasında geçen diyaloglar güldürdü. Esra Saim’in Bakan Şahin’e “Tayyip hocam” ve “Hangi takımı tutuyorsunuz” diye sorması Bakan Şahin’i hem şaşırttı, hem de güldürdü. Bakan Şahin, kendisine yöneltilen soru üzerine Başbakanın işlerinden dolayı gelemediğini söyledi ve Türkiye takımını tuttuğunu ifade etti.
Bakan Şahin daha sonra huzurevi sakinleriyle selamlaşarak onlara karanfil verdi. Yaşlılarla sohbet ettiği sırada Bakan Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de bir telefon görüşmesi yaptı. Telefon görüşmesi sonrası Bakan Şahin, huzurevi sakinlerine Bakan Davutoğlu’nun selamını iletti.
“MALİ OLARAK SOSYAL YARDIM VE SOSYAL HİZMETİ TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR”
Bakan Şahin ziyareti sırasında bir gazetecinin Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile ilgili sorusuna da cevap verdi. Bakan Şahin, “Bu hafta itibariyle hükümetimizin, kuruluşunun 61. yıldönümünde meclisteki hükümet programında aile sendromuna destek projesi dediğimiz, ASDEP dediğimiz projenin ne kadar önemli olduğunu ve ustalık döneminde bunu başarmamız gerektiğini anlattık. Bizim geldiğimiz noktada aslında modern ve çağdaş yönetim anlayışıyla sorunlar oluşmadan koruyucu önleyici tedbirleri çoğaltarak hastalık oluşmadan toplumsal sorunlarda başta mücadele edecek yöntemlerden oluşturmaktan geçiyor. Bakanlığımızın bütün çalışma alanlarıyla öncelikle Hacettepe Üniversitesi ile iki ilde pilot çalışması yaptık. Teori ile pratiği birleştirdik. Kırıkkale ve Karabük’te pilot çalışmasıyla bu projeye nasıl odaklanacağımızı ve bu projeden nasıl bir sonuç çıkaracağız, bunun ön çalışmalarını yaptık. Yaptığımız ilk çalışmalarda aslında toplumun ne kadar bu çalışmaya ihtiyacı olduğunu, mali olarak sosyal yardım ve sosyal hizmeti tek çatı altında birleştirmemiz gerekiyor. Tek başına sosyal yardım yaptığınız zaman onları yoksulluktan çıkartamıyorsunuz. Yaşam becerilerinin tek başına gelişmesini sağlayamıyorsunuz. O yüzde sosyal hizmetlerde ikisini birleştirmeniz gerektiriyor. Biliyorsunuz Sayın Başbakanımız yine grup toplantısında açıkladığı gibi şu anda 2 milyon kişiye ekonomik ve sosyal destek veriyoruz. Bu desteğin 3 milyon faydalananı var. Ve en son aldığımız kararda bunu PTT aracılığıyla vekalet sistemiyle halkımıza, mağdurumuza, muhtacımıza istediği zaman sıcakta beklemeden, soğukta üşümeden o kuyruklarda zaman geçirmeden çok daha modern ve çağdaş biçimde hem de bizim inanç sistemimizde sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği bir sistem, teknolojik bir alt yapısını oluşturduk. ASDEP ile de şunu yapmayı düşünüyoruz; Burada yalnızca ekonomik destek yetmiyor. Bazen psikolojik destek, psikososyal destek, ekonomik destek paralel gitmesi gerekiyor. Mesela mali olarak destek verdiğimiz yer ailenin içerisinde zihinsel engelli bir anne varsa, alkol ile mücadele eden bir baba varsa mutlaka ikisinin paralel gitmesi gerekiyor. Alkolle mücadelede babanın yanında olmak gerekiyor. Zihinsel engelli anne için de rehabilite edecek alt yapı oluşturmak gerekiyor. Biz o yüzden ASDEP’in alt yapısını o yüzden çalıştık. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde Sayın Başbakan Yardımcımızın başkanlığında ekonomik kurula sunacağız. Oradan onların da desteğini alarak Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Burada yapmaya çalıştığımız şey TÜBİTAK ile birlikte aslında çok ciddi bir alt yapı oluşturduk. Şuanda TÜBİTAK’dan 50 mühendisimiz ar-ge için çalışıyor. Ve 23 milyon kişinin ekonomik ve sosyal analizini bir düğmeye basarak oluşturabiliyoruz. Ama bir taraftan da bizim bu alanda başarılı olabilmemiz için milli eğitimden, emniyet genel müdürlüğünden olduğu gibi sağlık bakanlığı verilerinden yani on, on beş kurumun verileri tek çatı altında birleştirmemiz gerekiyor. Bizim uzmanlarımız eğer bir yerde risk varsa risk daha oluşmadan mesela bize bir rehber öğretmen ile öğrenci düşüncesi var. Ailede bir sorun var, çocuğun başarısını etkileyecek bir sorun var bu durumda hemen bize haber veriyor ya da emniyetten gelen verilerle bir ailede o çocukla alakalı yapılması gereken bir sosyal hizmet var. Oradan gelen verileri tek çatı altında birleştirerek sosyal hizmet merkezlerimizde hemen müdahale edeceğimiz ve güçlendirebileceğimiz bir alt yapı oluşturuyoruz. Bu yüzden çalışmamız teorik olarak tamamlandı, pratikte iki şehrin pilot çalışmasıyla olgunlaştı. İnşallah önümüzdeki haftalar ve aylar içerisinde bütün Türkiye’de etkin bir şekilde hizmetlerin alt yapısını oluşturuyoruz. Her şehirde özellikle Akşehir gibi büyük bir ilçede sosyal hizmet merkezleri kuracağız. Bugün bakım evleri dediğimiz tüm evleri, merkezleri sosyal hizmet merkezine çevireceğiz, oradan bir ailenin ihtiyacı olan bütün mekanizmaları anneye çocuğa erkeğe verecek alt yapıyı oluşturacağız. İdari yönden ve mali yönden bu 2014 hedefimizde bütün planlarımızı yaptık. İnşallah aylar içerisinde de bunu bütün Türkiye’ye yaygınlaştıracak hukuksal alt yapıyı tamamlamış olacağız” diye konuştu.