bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra
2019-09-16 02:02:25

OT, BÖCEK, ÇİÇEK EDEBİYATI MESELESİ

Fatih Tezce

16 Eylül 2019, 02:02

İnsanoğlu naif bir varlık. Kırmaz, kırılmak istemez. Elinden geldiğince sağa sola koşturur, yardıma ihtiyacı olanları gözetir. Empati yapar, kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmaz. Dert edinir, dertlidir. Toplumsal yaralara çözüm bulmaya çalışır. Çözümün hep bir parçası olur. Toplumun bir ferdidir, toplum insanlarla anlamlıdır. İnsan, sorunlardan kaçmaz, insanlara tepeden bakmaz.


Konuştuğunda anlamlı cümleler kurmaya çalışır, konuşurken muhatabını incitmez. Nasihat eder, ederken de kimseyi üzmez. Örnek vermez, örnek olur. Yaşamadığını söylemez, söylediklerini yaşar. Hitap ederken burnu havada değildir ve hep bir şeyler öğrenmek ister gibi konuşur.

Söyleyecek çok şeyi vardır insanın. Belki dakikalarca yazar, saatlerce konuşabilir. Ancak yazdıklarımız değil yaşadıklarımız referansımız olacaktır.


Dün ve bugün yan yana gelince birbirini tamamlar. İnsanoğlu da böyledir. Çıkarsız, menfaatsiz, karşılıksız, beklentisiz “dün ve bugün gibi” yan yana gelmelidir insanlar. Güzel günler göreceğiz demekle güzel günler gelmez. Çalışmak, çabalamak, emek etmek gerekir.


Üslup önemlidir. Konuşurken, yürürken, selam verirken ve bir çocuğun başını okşarken ilk günkü gibi tazeciktir insan. Haklı olmak demek çok bir şey biliyor demek değildir. Az da olsa bildiğini tatlı dille anlatmak faydalı olmaktır. “Günlerce” yazmak yerine “güllerce” konuşmak gerekir. Hey, sen, bir baksana gibi seslenişlerin doğru olduğuna inanmıyorum. İnsanın önce kalbine girmek gerekir. Ve insan, önce kalbine bakmalıdır.


Ne yazık ki işi bitince ayrılıyor insan diğer insandan. İnsan, gölgesinden bile ayrılıyor. Bir kaçış var teslimiyetten menfaate. Menfaat varsa insan var. Bu yanlışlığı elbirliğiyle düzeltmeliyiz.


“İn artık sırtımdan güneş yoruldum” diye yazmıştım şiirimin bir dizesini bir zamanlar. Zaman değişse de olaylar baki kalıyormuş. “Nasıl söylenir bilmem ayıp olacak ama” diye de tamamlamıştım şiirimi. Ayıp olacak diye kendimizi yıpratıyoruz. Söylememiz gerekenleri söylemekte zorlanıyoruz, kendi kendimizi yiyor, yeniliyoruz. Kendimizi yenilemeye zaman bulamıyoruz. “Biz hayır demesini bilmeyen insanlarız” der Yahya Kemal Beyatlı ve şöyle devam eder; ”Bitmez bizim yorgunluğumuz”.


Hayır diyememek çok güzel bir haslettir. Bu özelliğin değerini bilmeli insanlar. Ancak yıpratılmamalıyız ve hiç kimseyi de yıpratmamalıyız. Yerdeki yaprağı, duvardaki böceği, çam ağacının dibindeki karınca yuvasını da incitmemeli insan. Yeri gelince bu ot, böcek, çiçek sevgisi kurtaracak biz insanlığı. İnsanları sevdiğimiz gibi seveceğiz her şeyi. Önce insanı severek başlar yaşamak.

İşte tüm bunları arif olanların anlaması gerekiyor. Ağzı var dili yok olanlardan oldukça, anlatmaya çalıştığım zatı muhteremler kendilerini hep haklı zannedecekler. Belki de biraz mesafeyi korumak kendimizin kendimize gelmesine vesile olacaktır.

Herkese nasip olmayacak bir özelliktir hayır diyememek. İnsanoğlunun da madalyası göğsünde gururla taşıyabileceği hayır diyememek olacaktır.


Yorumlar (2)

n.geniş 5 Yıl Önce

güzel bir makale

Fatih 5 Yıl Önce

Teşekkür ederim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.