bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra
2020-08-14 09:12:02

HEP GÜLSÜN ÇOCUKLARIMIZ

Recep Şen

recep-sen@hotmail.com 14 Ağustos 2020, 09:12

Sevgili dostlar, yeni çıkacak olan “Bir Tutam Huzur” isimli kitabımın hazırlıklarından dolayı yaklaşık iki ayı aşan bir süre bu köşedeki yazılarımı ihmal ettim. Neyse ki, yorucu ve uzun bir hazırlık döneminden sonra “Bir Tutam Huzur” adlı denemelerden oluşan kitabımız baskıya girdi. İnşallah çok kısa sürede siz değerli okurlarımızın elinde olacak.

*

İnşallah Bafra Ajans’taki yazılarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu yazımızı hayatımızın en kıymetli varlığı çocuklarımıza ayırdık. Çocuklarımız hayatımızın neşesi, bereketi, varlık sebebimiz. Onlar için varız, onlar için yaşıyoruz. Onların geleceği için çalışıyor, kazanıyoruz. Onların en iyi şekilde eğitim öğretim görmesi için uğraşıyoruz. Onların ayağına ufacık diken batsa, bizim yüreğimizden kan damlıyor.

*

Çok seviyoruz onları. Nasıl sevilmez ki o gül tomurcukları? Çünkü onlar bizden bir parça, çünkü onlar masum, pırıl pırıl ve tertemiz. Hakk’ın bize en güzel armağanı. Doğarken günahsız ve tertemiz bir şekilde giriyorlar hayatımıza ve onlarla anlam kazanıyor hayatımız.

Soğuk ve karlı bir gecede hastane kapılarında aldığımız o ilk müjdeyi, ilk baba olduğumuz günü nasıl unuturuz? Onların ilk baba deyişleri hala kulaklarımızda çınlıyor değil mi? İlk dişlerinin çıkışını, ilk adım atışlarını, okula başladıkları ilk günü, boynumuza sarılışlarını, onların gül kokusunu nasıl unuturuz? Dedelerinin sağ kulağına ezan okuyarak adlarını verdiği anı, kucağımızda ninniler söyleyip uyuttuğumuz geceleri, koskoca adam evin ortasında onlarla güreştiğimiz günleri, ona aldığımız ilk oyuncağı hatırlamayanımız var mı?

*

Evet unutmayalım ve ihmal etmeyelim onları. Çünkü içimiz kanıyor unutulunca o gül tomurcukları. Kucağımıza günahsız, tertemiz, kötülük ve çirkinlik bilmeden geldiler onlar. Unutmayın bugün karşılaştığımız olumsuzluklarda onların hiçbir suçu yok! Kimse çocuklardan, gençlerden şikâyet etmesin! Ne yaptıysak biz yaptık. Biz büyükler kirlettik bu dünyayı, kirletmeye de devam ediyoruz.

*

Diğer önemli bir mevzu ise, lütfen çocuklarımızın akademik başarılarını önemsediğimiz kadar onların sosyalleşmesini, milli ve manevi değerler yönünden iyi yetişmesini de önemseyelim. İyi yetişsinler ki, bu ülkeye, kendilerine, ailelerine ve insanlığa faydalı birer şahsiyet olsunlar. Okula gittiğimizde çocuklarımızın sadece derslerden aldığı puanları sormayalım. Lütfen onların sosyal yönlerini, davranışlarını da soralım, araştıralım, takip edelim. Onlarla iyi iletişim kurmaya özen gösterelim. Sınavlar, testler derken onları kaybetmeyelim. Tabii ki yavrularımız derslerinde çok başarılı olacaklar. Veliler, öğretmenler olarak bu bizim en mühim arzumuz. Fakat akademik başarının yanında ihmal etmememiz gereken bir husus daha var. Çocuklarımız edebiyat ve sanatla iç içe olmalı. Güzel resimler yapabilmeli, harika hikâyeler ve şiirler yazabilmeli, müzik eserleri ortaya koyabilmeliler. Biz yetişkinler de çocuklarımızın bu özelliklerinin farkında olmalıyız. Çünkü edebiyat ve sanat onların ince ruhlu, duyarlı insanlar olmasını sağlayacaktır.

*

Çocuklarımız hem başarılı bir mimar, hem de güzel şiirler yazan bir şair olsa fena mı olur? Hem başarılı bir doktor hem de iyi bir müzisyen olsa ne güzel olur değil mi? Yani çocuklarımızın duygusal gelişimlerini de gözetelim. Duygusal yönleri eksik kalmasın. İnanın şiir yazan bir mimar yüreği, dünya çapında harika mimari projeler ortaya çıkarır. Mutlaka sanat ve edebiyatla iç içe olmalı yavrularımız. Bu çok önemli. Başarılı bir cerrah olsun ama yaşadığı çağın toplumsal sorunlarını içeren güzel öyküler de yazabilsin. Aslında bu cevher çocuklarımızda var. Yeter ki onlardaki bu cevheri keşfedelim, önlerini açıp, fırsat verelim. Ülkemizin geleceğini bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlamış gençler inşa etsin. Arzumuz bu.

*

Çocuklarımızın ülkesine, ailesine, kendisine faydalı fertler olmasını istiyorsak başta vatan, millet, devlet ve insan sevgisini her işimizde kendimize rehber edinmeliyiz. Eğitim sevgisiz olmaz. Sevin, tebessüm edin, elinden tutun, yüreklendirin, affedin, yol gösterin, kolaylaştırın, önemseyin, tebrik edin onları. Onlara Türk tarihindeki eşsiz milli kahramanlarımızı iyi tanıtın. Edebiyatımızın seçkin örneklerinden de mahrum etmeyin yavrularımızı. Bu eserleri mutlaka okusunlar ki onlarda milli bilinç ve milli duygu oluşsun. Onlara değerli olduklarını hissettirin. Hissetsinler ki, faydasız, işe yaramayan tipler olduklarını düşünmesinler. Böylece kendilerinde büyük işler yapmaya cesaret bulsunlar. Faydasız, değersiz hiçbir kimse yoktur. İnsan değersiz, boşu boşuna yaratılmış, başıboş bir varlık değildir.

*

Zamanın birinde bir sucu varmış. Zenginlerin evlerine şehir dışından su taşırmış. Kovalarını doldurur, sopasına takar, omzuna alır her gün bu işi yaparmış. Bu adamın kovalarından birisi çatlakmış. Şehre gelinceye kadar yarı olurmuş bu kova. Kovalar bu işten rahatsızlık duymaya başlamışlar. Sağlam kova: “Ben olmazsam sahibim ne yapar? Bu çatlak kova onu aç bırakır.” dermiş. Bizim çatlak kova da sürekli kendini suçlarmış. Günün birinde sahibine şöyle demiş: “Efendim işinize yaramadığım halde neden beni çöpe atmıyorsunuz?” Adam tebessüm ederek çatlak kovaya dönüp şöyle demiş: “Yoksa sen işe yaramadığını mı düşünüyorsun? Sen her gün gidip geldiğimiz yola hiç dikkat etmedin galiba? Ben seni hep yolun kıyısına gelecek şekilde sopama takardım ve öyle omzumda taşırdım, hatırladın mı? Senin döktüğün sular yeni bir hayatın filizlenmesine sebep oldu. Her gün senin azar azar döktüğün sularla rengârenk çiçekler büyüdü yolun kenarında. Bu çiçeklerden her gün demet demet toplayıp sevdiklerime götürüyorum. Güzel kokularıyla hem beni, hem de yoldan geçenleri mest ediyorlar. Biliyor musun senin çatlak olman diğer kovanın sağlam olmasından daha çok işime yarıyor.”

*

Çocukların yüzlerinden gülücüklerin eksik olmadığı bir dünya temennisiyle hoşça kalın dostlar. Onların eğitimlerine bir an önce tekrar dönebilmeleri, okullarına kavuşabilmeleri için lütfen bu pandemi sürecinde maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyalım. Lütfen!

*

ŞİİR FALINDAN:

Ders-i aşkın müşkilin Yahya nice halleylesin?
Söyleyenler kendini bilmez, bilenler söylemez!
(Şeyhülislam Yahya Efendi)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.