Ayranın faydalı bir içecek olmasını sağlayan canlı bakterilerin UHT ayranda olmadığı itirazıyla Türkiye ile Almanya arasında tartışılmaya başlanılan konu hakkında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı ve OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Güzin Tümer, önemli açıklamalarda bulundular.
Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, ayranının Türk gıda kodeksine uygun olması için içerisinde canlı laktik asit bakterilerinin olması gerektiğini söyledi. UHT ayranının farklı bir şekilde adlandırılmasını ifade eden Fehmi Yazıcı, “Burada şuna dikkat etmek lazım: ‘Fermente süt ürünleri’ dediğimiz yoğurt, ayran, kımız, kefir gibi ürünlerin sağlıkla ilgili faydaları içerdikleri canlı bakteriler vasıtasıyla verir. Bunları inaktif hale getirdiğiniz zaman raf ömrünü uzatabilirsiniz ama onların insan sağlığı üzerine olan pek çok olumlu özelliklerini de ortadan kaldırmış olursunuz. İnsan sağlığı dikkate alınarak değerlendirildiği zaman bildiğimiz ayranın yanında UHT ayranı beslenme açısından, sağlık üzerine olumlu etkileri açısından çok büyük bir fonksiyonu olacağını düşünmüyorum. Ama alternatif bir ürün olarak üretilebilir” diye konuştu.
Toplumu bilinçlendirilmesinin önemine değinen Yazıcı, “Biz ayranı, yoğurdu tüketicilere neden tavsiye ediyoruz. Çünkü içerisinde canlı laktik asit bakterileri var. Bu ne demektir? Canlı laktik asit içeren ayran ve yoğurdu aldığınız zaman vücudumuzdaki zararlı mikroorganizmaları ve toksinleri öldürüyor, etkisiz hale getiriyor. Ayrıca fermente süt ürünlerini tüketen insanlar daha uzun ve sağlıklı yaşamaktadırlar” şeklinde konuştu.
UHT ayranın normal ayran şeklinde satılmasının doğru olmadığını vurgulayan Yazıcı, “Bu ürüne başka bir ad, örneğin ‘ekşitilmiş süt ürünü’ denilebilir” ifadelerini kullandı.
DİYETİSYEN UHT’DEN YANA
Ayranın Türk halkı için günlük beslenme diyet programında büyük bir yer teşkil ettiğini vurgulayan OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Güzin Tümer, “UHT sistemi ile yapılan yöntem de hijyen sağlanıyor, sterilizasyon sağlanıyor. Vücut için gerekli olan mikroorganizmalar tabii ki ölmüş oluyor. Ama bizim bu gıdayı almadaki amacımız daha çok protein ve kalsiyum kaynağını alabilmek. Yararlı mikroorganizmaları vücudumuza almamız gerekiyorsa, bunun için bir başka besin kaynağını düşünmek herhalde daha faydalı olacaktır. Beslenme alışkanlıklarımızın içinde bizim normal olarak insan hayatında beslenme programında yoğurtun ve ayranın bulunma sebebi nedir? Bizim alma sebebimiz aslında en büyük kalsiyum kaynağının olması, içindeki özel enzem yağ asitleri kalsiyum kaynağı ve içerdiği proteinin vücut için çok önemli olmasıdır. UHT sisteminin uygun olacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.