bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra

"Son Gelişmeler Işığında Türkiye ve Ortadoğu" konferansı

GENEL

- AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk: - "Afrin'de olup biten her şeyle Yemen'de olup biten arasında fark yok. Afrin'de olup biten her şeyle Musul, Kerkük'te 100 yıl önce yaşadıklarımız arasında hiçbir fark yok. 100 yıl öncesine gitmeyelim, Afrin'de olup bitenle birinci Körfez harekatı sonrasında Irak'ta yaşananlar arasında hiçbir fark yok. Berlin duvarının yıkılmasının ardından, Körfez harekatı üzerinden Irak'ta yaşananlar ile bugün Suriye'de yaşananlar arasında hiçbir fark yok. İkisinin de hedefi bizi Anadolu'da sıkıştırmak, Ortadoğu'ya çıkartmamak"

ZONGULDAK (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Afrin'de olup biten her şeyle Yemen'de olup biten arasında fark yok. Afrin'de olup biten her şeyle Musul, Kerkük'te 100 yıl önce yaşadıklarımız arasında hiçbir fark yok. 100 yıl öncesine gitmeyelim, Afrin'de olup bitenle birinci Körfez harekatı sonrasında Irak'ta yaşananlar arasında hiçbir fark yok. Berlin duvarının yıkılmasının ardından, Körfez harekatı üzerinden Irak'ta yaşananlar ile bugün Suriye'de yaşananlar arasında hiçbir fark yok. İkisinin de hedefi bizi Anadolu'da sıkıştırmak, Orta Doğu'ya çıkartmamak." dedi.

Külünk, Ereğli Belediyesi tarafından bir otelde düzenlenen "Son Gelişmeler Işığında Türkiye ve Ortadoğu" konferansında yaptığı konuşmada, Orta Doğu'yu elinde tutanın dünyayı elinde tutacağını, o bölgede yaşanan her olayın herkesi yakından ilgilendirdiğini söyledi.

"Dünyanın giriş kapısının İstanbul" olduğunu ifade eden Külünk, şöyle konuştu:

"İstanbul üzerindeki hesaplarının hiç bitmediği bir zaman diliminde biz, Orta Doğu'yu konuşuyoruz. Orta Doğu'yu, hiç susturulmadan konuşuyoruz. Afrin'de olup biten her şeyle Yemen'de olup biten arasında fark yok. Afrin'de olup biten her şeyle Musul, Kerkük'te 100 yıl önce yaşadıklarımız arasında hiçbir fark yok. 100 yıl öncesine gitmeyelim, Afrin'de olup bitenle birinci Körfez harekatı sonrasında Irak'ta yaşananlar arasında hiçbir fark yok. Berlin duvarının yıkılmasının ardından, Körfez harekatı üzerinden Irak'ta yaşananlar ile bugün Suriye'de yaşananlar arasında hiçbir fark yok. İkisinin de hedefi bizi Anadolu'da sıkıştırmak, Ortadoğu'ya çıkartmamak. İslam dünyasının, ümmetin bütün bileşkelerini ortadan kaldırmak."

- "Afrin, Bağımsız Hatay Cumhuriyeti'nin bir ilçesiydi"

ABD'nin son 5 yılda bölgede yaptıkları ile deşifre olduğunu ifade eden gazeteci yazar Ahmet Kekeç, Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonu ile Amerika'nın planlarını bozduğunu belirtti.

"Afrin operasyonu ile ABD'nin tasarımlarının bir anlamda altını boşaltıyoruz" ifadesini kullanan Kekeç, şunları kaydetti:

"Bize kızgınlıkları çok fazla. Ülkemizde darbe yapmaya bile kalkıştılar, bize o kadar öfkeliler. Uzun bir adam çıktı tüm hesapları bozdu. Bu Gezi olayları, 17-25 Aralık, kaos, 15 Temmuz olarak dönüyor. Afrin ile bizim çok alakamız var. Afrin, Suriye'nin bir bölgesi değildir. Afrin, bağımsız Hatay Cumhuriyeti'nin bir ilçesiydi. Afrin, Hatay'ın ilçesiydi. Hatay hükümetinin kararından sonra bize bağlanmasıyla Afrin, Suriye topraklarında kaldı. Afrin bize çok tanıdık bir bölge. Yani Afrin'de ne işimiz var diyenlere cevap olabilecek türde bilgiler bunlar. Bizim sulh ve sükun içerisinde yaşayabilmemiz için sınır güvenliğinin garanti altına alınması gerekiyor. Bu çerçevede yapılan operasyonlar bunlar.".

Bölgedeki koridorların sadece terör değil uyuşturucu için de kullanıldığını vurgulayan Kekeç, "Türkiye'nin son yıllarda terör operasyonlarının sıklaştırması ile birlikte Asya'dan batıya gönderilen uyuşturucu trafiğinde aksamalar oldu. Şöyle söylemek lazım, Hakkari Yüksekova'yı kullanıyorlardı artık bu güzergahı da kullanamaz hale geldiler. O terör koridoru ile hem uyuşturucu hem Orta Doğu petrollerinin sevkini sağlayacaklardı." diye konuştu.

Gazeteci Yazar Selahattin Yusuf ise gelecekte Türkiye'nin güçlü ve büyük bir ülke olabilmesi için büyümesi gerektiğine dikkati çekerek, "Durursa düşecek, bisikletin üzerindedir Türkiye. Türkiye mutlaka her bakımdan büyümek zorunda. Hiç değilse manen büyümek zorundadır. Bu vücuda yeniden kan vermemiz gerekiyor. Kanı kültürel olarak çekilmiş bir memleketteyiz, bunu kabul etmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.