bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra

Evlerdeki Sinsi Tehlike Radon Gazı

GENEL

Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Müslim Murat Saç, insanların yaşadıkları konutlarda radyasyon yayan radon gazına maruz kaldıklarını, alınacak gerekli önlemlerle bu sinsi tehlikenin en aza indirileceği...

Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Müslim Murat Saç, insanların yaşadıkları konutlarda radyasyon yayan radon gazına maruz kaldıklarını, alınacak gerekli önlemlerle bu sinsi tehlikenin en aza indirileceği uyarısında bulundu.

Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Müslim Murat Saç, canlıların yaşamları boyunca doğal radyasyona maruz kaldığını, bu doğal radyasyon kaynaklarının uzaydan ve güneşten gelen kozmik ışınlar, topraklardaki, su ve gıdalardaki radyoizotoplar olduğunu belirtti. Doğal radyasyona etkiyi en çok artıran radyum elementinin bir ürünü olan radon gazının olduğunu belirten Doç.Dr. Saç, şöyle konuştu: ”Radon gazı radyoaktif bir gazdır. Renksiz, kokusuzdur. Soğuk sularda çözünebilir. Çözünürlüğü sıcaklıkla ters orantılı olarak değişim göstermektedir. Bundan dolayı radon, çamaşır ve bulaşıkların yıkanmasında, temizlikte ve duş sırasında ev ortamına yayılır. Ayrıca, kapalı mekanlarda radonun artmasına neden olan etkenlerden biri topraktır. Her toprakta radon miktarı fazla değildir. Fakat bazı bölgelerde, örneğin uranyum yataklarının olduğu alanlarda radon gazı çıkışları fazla olabilmektedir.”

Doç.Dr. Saç, dünyanın oluşumundan sonra meydana gelen fiziksel ve tektonik olayların uranyumun kütle halinde yerin yüzeyinde ve derinliklerinde oluşmasına engel olduğunu, uranyum minerallerinin genellikle küçük miktarlarda ve yerin her tarafına dağılmış durumda olduğunu, dolayısıyla buna bağlı olarak radon gazının herhangi bir alanda bazen fazla olabileceğini,evlerin zemin katlarında yapı malzemelerinden ve topraktan gelerek biriktiğini, bunun da ortamdaki doğal radyasyon seviyesini artırdığını söyledi.

Radon gazının havadan ağır bir gaz olduğu için yerin tabanında biriktiğini, bu nedenle küçük çocukların radona maruz kalma riskinin arttığını ifade eden Doç.Dr. Saç, radon gazı tehlikesini en aza indirebilmek için öncelikle zemin katların ve uzun süre kapalı tutulan mekanların çok sık havalandırılması gerektiğini, eski evlerin duvar çatlaklarının ve zemin aralıklarının kapatılmasının uygun olacağını dile getirdi.

Doç.Dr. Saç, zemin toprağının ve yapı malzemelerinin radyoaktivite ölçümlerinin yapılarak radon riski düzeylerinin belirlenmesi gerektiğini, binaların yapımından önce zemin etüdü yapılırken radon gazı ölçümlerinin de yapılmasının zorunlu hale gelmesinin gerekli olduğunu kaydetti.

Yaptıkları bazı çalışmalar sonucunda bazen toprakta herhangi bir yerde radyasyon seviyesi az bulunurken, biraz ötesinde daha fazla bulunabildiğini belirten Doç.Dr.Saç, radon ile iç içe yaşamak zorunda kalındığını, ancak bazı önlemlerin alınmasında yerel yönetimlere de önemli görev ve sorumlulukların düştüğünü sözlerine ekledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.