Her kredi borcunun erteleme kapsamında olmadığını belirten Atav, birinci şartın sigorta olduğunu belirtti. Bölge Müdürü Atav ayrıca, il ve ilçe hasar tespit komisyonlarınca ürünlerinde yüzde 30 ve üzerinde hasar olduğunun da tespit edilmesinin gerektiğini söyledi.
Hasar oranı kadar devlet destekleme ödemesinin de eksik ödeneceğinden çiftçinin haberdar olmadığını da anlatan Atav, “Çiftçimiz ertelemeden yararlanabilmek için borcunu ödeyebilecek durumdayken hasar başvurusu yapıyor. Tespit edilen hasar oranı kadar destekleme ödemesi de azalıyor. Bu da ertelemeden sağladığı avantajdan daha büyük kayba uğramasına neden oluyor. Bu hususlarda biz çiftçimizi bilgilendiriyoruz. Fakat konunun ayrıntılarını bilmeyenler çiftçiyi yanlış yönlendirerek zarara uğramasına sebep oluyor. Hatta erteleme şartlarını taşımadığı halde hasar tespiti yaptırıp hem destekleme ödemesini eksik alıp hem de erteleme yaptıramayanlar oluyor” dedi.
“2005’TEN BERİ SİGORTA BİLİNCİ İÇİN UĞRAŞIYORUZ”
Devlet destekli tarım sigortalarını 2005 yılından beri çiftçiye anlattıklarını belirten Mesut Atav, “14/6/2005 tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu yürürlüğe girdiğinden bu yana tarım sigortaları hususunda üreticimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz yaklaşık sekiz yılı aşan bir zaman geçmesine rağmen maalesef bu bilinci tam manasıyla yerleştiremedik. Tarım Sigortaları Kanunu’nun ‘Yardım ve borç ertelemesi’ başlığı altındaki, 17. Maddesi ‘Bu Kanun kapsamında, uygulama yılında yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticiler, 20.6.1977 tarihli ve 2090 sayılı Kanundan yararlanamaz’ diyor. 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesi ‘Bu Kanunun amacı; yangın, yersarsıntısı, yer kayması, fırtına, taşkın, sel, don, dolu, kuraklık, haşere ve hastalık gibi nedenlerle tarımsal ürünleri, canlı - cansız (toprak dahil) üretim araçları ve tesisleri zarar gören veya yok olan ve bu yüzden çalışma ve üretme imkanları önemli ölçülerde bozulan çiftçilere, köylünün kurmuş olduğu tarımsal amaçlı üretim kooperatiflerine, devletçe gerekli yardımların yapılmasını sağlamak ve yapılacak yardımlara ilişkin usulü ve esasları belirlemektir’ şeklindedir. Dolayısıyla yukarıda ilgili iki kanundan da anlaşılacağı üzere, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Kanunu’nun 14 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte meydana gelebilecek tüm afet ve zararlarda devlet tarafından yapılacak yardımlardan yararlanabilmek için tarım sigortası yaptırmak zorunlu hale gelmiştir” diye konuştu.
“SİGORTA YAPTIRMANIN ÇİFTÇİYE MALİYETİ YOK”
Tarım Kredi Kooperatifleri Samsun Bölge Müdürü Mesut Atav açıklamasını şöyle tamamladı: “Devlet tarım sigortalarını özendirmek için bir havuz oluşturmuş ve sigorta yaptıran çiftçinin prim tutarının yarısını, bazı ürünlerde ise 2/3 tutarını bu havuza nakit olarak ödemektedir. Ayrıca sigorta yaptıran üreticiye Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’den kullandıkları kredi faizlerinin de yüzde 50 ile yüzde 100’ünü karşılamak suretiyle neredeyse tarım sigortası yaptırma maliyetlerinin tamamını devlet üstlenmiş olmaktadır. Buna rağmen üreticimize sigorta yaptırma hususunda alışkanlık kazandırılamadı.”