Katlav, yaptığı açıklamada, bilişim suçu kavramının oldukça kapsamlı olduğunu belirterek, “Teknoloji kullanılarak işlenebilen her türlü suç ‘bilişim suçu’ kapsamına girmektedir. Yani bilgisayar, elektronik cihazlar, kredi Kartları, ileri düzey teknoloji ürünleri veya cep telefonu kullanarak işlenen suçlar bilişim suçları kavramını ifade eder. İngilizcede IT (Information Technologies) Crime (Bilişim Teknolojileri Suçları) olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca TCK’DA olup da, bilişim yoluyla işlenebilen başka suçlar da vardır. İntihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, cinsel taciz, tehdit, şantaj, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, nitelikli dolandırıcılık, müstehcenlik, fuhuşa teşvik ya da aracılık, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasıdır. Dijital suçun tek şahidi verilerdir” diye konuştu.
Av. Katlav, bilgisayar sistemleri ve servislerine yetkisiz erişim ve dinleme, bilgisayar sabotajı, bilgisayar kullanılarak dolandırıcılık, bilgisayar kullanılarak sahtecilik, kanun tarafından korunan bir yazılımın izin alınmadan kullanılması, diğer suçlar (Yasaya aykırı yayınlar, pornografi içeren yayınlar, hakaret ve sövme gibi suçların) Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler Komisyonu ortak raporunda Bilişim Suçları 6 ana bölümde incelendiğinin de altını çizdi. Av. Katlav, sanal dünyada daha dikkatli olunmasını vurgulayarak bilgisayar ve bilişim sözcüklerinin kullanımına benzer olarak, uygulamada ‘bilgisayar suçları’ ve ‘bilişim suçları’ kavramlarının aynı anlamda olmak üzere kullanıldığı görüldüğünü, yürürlükteki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu da ‘Bilişim alanında Suçlar’ başlığıyla 243 ila 246. Maddelerinde konunun düzenlendiğini belirti.