bafra haber | bafra ajans| bafrahaber | bafra haberleri | bafra

Sulama Kanalına Düşen Seyit Can Yaşam Mücadelesini Kaybetti

ASAYİŞ

Adana’da 5 gün önce sulama kanalına düşen 11 yaşındaki çocuk, hastanede verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Kanalın kenarlarında korkuluk bulunmamasına tepki gösteren baba, sorumlular hakkında dava açacağını söyledi.18 Haziran’da...

Adana’da 5 gün önce sulama kanalına düşen 11 yaşındaki çocuk, hastanede verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Kanalın kenarlarında korkuluk bulunmamasına tepki gösteren baba, sorumlular hakkında dava açacağını söyledi.

18 Haziran’da elini yıkamak için sulama kanalına gelen 11 yaşındaki Seyit Can Yılmaztürk, ayağının kayması sonucu kanala düştü. Tedavi altına alındığı hastanede 5 gün sonra hayatını kaybeden Yılmaztürk’ün babası Mümtaz Yılmaztürk, sulama kanalının kenarında korkuluk olmamasına tepki gösterdi. Yılmaztürk, kanalın çevresinde okulların olduğunu ve çocukların bu yolu kullandıklarını belirterek, “Çocuğum elini yıkama maksatlı olarak bu kanala eğilip düştü. Ayağı kayıp düşüyor. Çevrede yüzme bilen olmadığı için kurtaramıyorlar, polisi çağırıyorlar. Polis gelene kadar suda sürüklenmiş. 5 gün yoğun bakımda kaldı, kendisini 5 gün sonra kaybettik. Ve onlarca çocuk burada boğuldu. Yetkililerden bir an önce buranın demirlerini yapıp bir önlem almasını istiyoruz. Herkes buradan şikayetçi. İnsanlar yüreği elinde geziyorlar. 500 metre ileride iki tane okul var, kanala 50 metre mesafede binlerce çocuk buradan gelip geçiyor. Benim ciğerim yandı, başkasının ciğeri yanmasın. Yetkililerden buranın bir an önce yapılmasını istiyorum, önleminin alınmasını istiyorum. Yani burası çok tehlike arz eden bir yer. Yetkililerin kendilerinin de çocukları vardır. Gelsinler görsünler, kendi çocuklarını burada 1 saat oynatmazlar belki. Buradan binlerce insan, binlerce çocuk gelip geçiyor. Yazık günahtır” dedi.

Mümtaz Yılmaztürk, başka canların yanmaması için bu olayın peşini bırakmayacağını ve sorumlular hakkında dava açacağını söyledi.

Anne Serpil Yılmaztürk ise, “Ben 11 yaşındaki oğlumu toprağa verdim. Benim canım yandı, başkalarının canları yanmasın. Ben yandım, başka anneler yanmasın” diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Eda Çetindemir de, yetkililerin en kısa sürede gerekeni yapmasını isteyerek, “Buradaki mahalle sakinleri hakikaten hizmetten yoksundu. Çocuklarımız bu dar setten okula gidip geliyorlardı ve buranın korkuluğu için talepte bulunduk. Bundan sonra da bakanlığımıza ve belediyemizle de görüştük. Ankara yerel yönetimler ve Ulaştırma Bakanlığı’na da dilekçe verildi, duyarlı davranacaklarına da eminim. Ne olursa olsun buradaki halk, buradaki çocuklar belediyemizin hizmetine layık insanlardır” diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.