Siirt’te çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Çözüm Sürecini İzleme Heyeti, 3 aylık bir çalışma sonucunda elde ettikleri verileri basına değerlendirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Siirt Şubesi’nde yapılan basın toplantısında konuşan İzleme Komitesi Üyesi ve İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın, barış sürecinin yenilgi ve zaferle ifade edilemeyecek kadar değerli olduğunu söyledi. Aydın, “Bilindiği üzere Siirt ilinde faaliyet yürüten dernek, sendika, oda birleşenleri, PKK’nın 8 Mayıs 2013 tarihinden itibaren Türkiye sınırları dışına çekileceğine yönelik açıklaması üzerine Siirt Çözüm Sürecini İzleme Heyeti'ni oluşturmuş ve çalışmalara başlanmıştır. Heyet olarak 3 aylık çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz verilerde öncelikle ilk günden beri takip ettiğimiz süreçte dönem dönem olumsuzluklar yaşanmışsa da can kaybının olmaması bizleri umutlandırmıştır" dedi.
Aydın, yaşanan bu sorunlar nedeniyle geri çekilme konusunda sıkıntılarla birlikte gecikmelerin de olduğunu ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Buradan tekrardan ilgililere sesleniyoruz; onurlu bir barışın tesisi, acıların son bulması, gözyaşlarının dökülmemesi, demokratik, eşit, birlikte bir yaşamın inşası isteniyorsa süreci sabote edebilecek yaklaşımlardan uzaklaşılmalıdır. Daha cesaretli ve pratik adımlar atılmalıdır.”
Sürecin sağlıklı bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden İzleme Komitesi Başkanı ve Türk Tabipler Odası Siirt Şube Başkanı Ekrem Bilek, toplumsal barışın sağlanması için başlatılan geri çekilmede birkaç ufak sıkıntının yanında önemli bir sorun göremediklerini söyledi. Her şeye rağmen örgüt ve askerin çözüm sürecinde büyük olaylara mahal vermemesi için biraz daha temkinli davranması gerektiğini de hatırlatan Bilek, “Vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri ve bölge halkı bu süreci çok yakından takip ediyor. AK Partili milletvekilleriyle yaptığım görüşmede, sürece uygun bir bürokratik yapıya ihtiyacımız olduğunu söyledim. Sayın Valimiz Ahmet Aydın’a yaptığı katkılarından ötürü teşekkür ediyorum. Eğer Başbakan Erdoğan bu demokratik süreçte risk alıp elini taşın altına koymuş ise, tüm kurum müdürleri gövdesini taşın altına koymalıdır. Her kesim için bunlar geçerlidir. Herkesin sürece katkı sunmasını bekliyoruz“ şeklinde konuştu.
